.:: En Son Konular ve Cevaplar - Top 10 ::. |
---|
En Son Konular ve Cevaplar | Konuyu Başlatan | Gönderme Zamanı | | | Cuma Tem. 17, 2015 9:38 am | | | Çarş. Tem. 25, 2012 12:46 pm | | | Perş. Ara. 22, 2011 8:11 pm | | | Perş. Ara. 15, 2011 1:01 pm | | | Ptsi Ara. 05, 2011 12:19 am | | | Paz Ara. 04, 2011 12:23 pm | | | Paz Ara. 04, 2011 12:22 pm | | | Paz Ara. 04, 2011 12:19 pm | | | Perş. Eyl. 29, 2011 10:24 pm | | | Çarş. Eyl. 07, 2011 5:56 pm |
|
| |
Yazar | Mesaj |
---|
melek_gönülçelen Isınan Üye
Kayıt tarihi : 06/07/10
Mesaj Sayısı : 57
Nerden : kadıöy
Yaş : 25
İlgi alanları : gönülçelen zilemek, bisiklete binmek
Teşekkür Sayısı : 62
Rep Puanı : 3
| Konu: Gönülçelen Senaryosu Ptsi Ağus. 30, 2010 5:25 pm | |
| 1. Kısım (Öncellikle Gizem'e teşekkürlerimi iletiyorum ) Hasret hâla aynanın karşısında duruyordu,nedense çok mutluydu.Ama ara sıra aklına Selin geliyordu.Acaba Selin Murat'a Doğumgününde ne almıştı?Kesin çok pahalı bişey almıştır diye düşünüyordu.Sonra hediye'yi eline aldı hatta Murat'a vermemeyi bile düşündü,ama sonra vazgeçti.Murat beni ona pahalı hediye aldığım için sevmemeli,diye düşündü.Hasret kendine bir kez daha baktı,aynaya bakarak gülümsedi.Murat'ın ayak sesleri duyulmaya başlamıştı... M:Hasret! Hasret! Hazırlanamadınmı hâla? Bak yukarıda herkes seni bekliyor. Hasret merdivene doğru döndüğünde Murat karşısında duruyordur.Murat'ın âdeta gözleri kamaşır,fakat karşısında Hasret'i değil Selin'i görüyordur. H:Murat hoca? Murat hoca? Yok bu böyle olmayacak. Alooo Murat Oca ordamısın? M:Hıı? H:Ordamısın diyom? M:Hıhı evet. Hasreet konuşmana dikkat et. H:Ay napıyım be taş kesiliverdin birden. Böyle bağırmasam hiç uyanmayacaktın. M:Be değil. H:Afedersin Murat Hoca. M:Hasret? H:Efendim? M:Şey...sen...sen.. H:Ben? M:Çok güzel olmuşsun. H:Sahimi? M:Evet hemde çook. (Hasret yüzünün kızardığını farkeder.) H:Sende çok yakışıklı olmuşsun. M:Teşekkür ederim.Ayrıca senden bişey isteyeceğim bu akşam. H:Buyur iste. M:Bana bu gece sadece Murat desen? H:Ama sen beni hocamsın olmaz ki. M:N'olur Hasret sadece bu gece.Sen bana Hoca dedikçe aklıma iş geliyor ve bu gece iş ile alakalı bişey duymak istemiyorum. H:Peki sen nasıl istersen. Hasret sevinmeye başlar 'belki bu bir işarettir'diye düşünür..'Belki Murat'ta beni sevmeye başlar zamanla'.Murat Hasret'in koluna girmesini bekler.Hasret Murat'ın koluna girince merdivenlerden çıkarlar.Salona yaklaştıkça ikiside heyecanlanmaya başlar,ve bu heyecanın neden kaynaklandığını bilemez her ikisi'de.İçeride onları bekleyen insanları düşündükçe: Nesrin,Ethem,Levent,Nakiye,Gülnaz,Cihan,Kobra,Burh an,Bekir,Kadriye,Balçiçek,Nazar..... İçeriye doğru adım attıklarında herkesin gözü onların üzerindedir.Herkes şaşkınlıkla kapıda ki iki genç insan'a bakıyordu, sanki onları ilk defa görüyorlardı.Bu iki gencin arasında ki uyum fark edilmeyecek gibi değildi.Sanki Prens ve Prenses'di bu gelenler.Nesrin'de herkes gibi şaşkınlıkla izliyordu olan biteni,ve sonunda kendine gelip sessizliği bozdu. Nesrin:Ah oğlum benim Doğumgünün kutlu olsun. M:Sağol annecim. Murat'a yaklaşıp oğlunu öper ve Hasret'e döner. Nesrin:Hasretciğim ne kadar'da güzel olmuşsun.Elbisen çok yakışmış.Hele saçların mükemmel. H:Teşekür ederim Nesrin hanım.Elbise için'de çok sağolun. Birden Murat herşeyi anlar.Annesinin Hasret'e son günlerde neden iyi davrandığını,Hasret'in gittikçe Selin'e benzemesinin onu neden rahatsız etmediğini ve en önemlisi neden Hasret'i bu evde istemediğini defalarca söylememesini.Hasret'in Selin'e benzedikçe Murat'ın ona daha mesafeli davranacağını düşündüğü için.Ama Murat nedense tam tersini hissediyordu.Hasret gittikçe daha da hoşuna gitmeye başlıyordu.Murat Hasret'e bağlanmıştı sanki.Hasret bir iki saat mahalleye gitse bile onu özlediğini farkediyordu,hatta Levent'ten bile kıskanmaya başlamıştı. Aklını bu düşünceler kurcalarken Murat koltuğa oturduğunu farketmemişti bile.Herkes konuşmaya başlamış,her kafadan bir ses çıkıyordu ve herkes toplanıp masa'nın etrafına oturmuştu.Bir tek Murat hâla koltuk'ta oturuyordu aklını karıştıran düşüncelerle.Hasret sessizce yanına oturup Murat'ın elini tuttu. H:Murat? Murat? İyimisin? Murat Hasret'in sıcaklığını hisseder ve kendine gelir. M:Hıhı iyiyim. Biraz temiz hava'ya ihtiyacım var sadece. H:Benim'de gelmemi istermisin? M:Evet. İkisi beraber kapının önüne çıkarlar.Murat bir şey söylemek için ağzını açar fakat bişey diyemez.Hasret'e bakmaktan vazgeçemez.Sonun'da dayanamayıp Hasret konuşmaya başlar. H:Murat neyin var senin? Bugün senin doğumgünün mutlu ol biraz. M:Hasret son günler'de Annem sana çok iyi davramıyor farkındamısın? H:Evet farkındayım.Aslında benim hoşuma gidiyor.Neden davranmamasınımı istersin? M:Yoo tabii ki hayır ama sana karşı tavırlarının bu kadar ani değişmesi senide şaşırtmadımı? H:Şaşırttı tabii,ama sen ne demeye çalışıyorsun onu anlamadım. M:Hasret doğrusunu istersen ben annemin bu şekilde aramıza daha fazla mesafe koymaya çalış- tığını düşünüyorum. H:Nasıl yani? M:Senin Selin'e benzemek istediğini herkes farketti Hasret ve bu annemin hoşuna gidiyor.Bu şekilde Selin'le yaşadığım üzücü şeylerin aklıma geleceğini ve senden uzaklaşacağımı düşü- nüyor. Hasret'in yüzündeki şaşkın ifadeye anlam veremeyen Murat konuşmayı sürdürür. M:Yani hâla senin evden gitmeni istiyor. H:Peki Nesrin Hanım'ın plânı işe yarıyormu? M:Hayır.Göl kenarında bana söylediğin sözler'den sonra geçmişim'in beni takip etmesini engel- lemeye karar verdim.Artık üzülmeyeceğim. H:Hıı...Ben evden gitsem üzülürmüsün? M:Şey..üzülürüm tabii ki. Hasret gülümsemeye başlamıştı ve Murat'ın da ona karşı bişey hissettiğini düşündü. M:Hasret aslında benim sa... Tam o sırada Nakiye gelir ve herkesin onları aradığını söyler
En son melek_gönülçelen tarafından C.tesi Eyl. 04, 2010 7:39 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi |
| | | melek_gönülçelen Isınan Üye
Kayıt tarihi : 06/07/10
Mesaj Sayısı : 57
Nerden : kadıöy
Yaş : 25
İlgi alanları : gönülçelen zilemek, bisiklete binmek
Teşekkür Sayısı : 62
Rep Puanı : 3
| Konu: Geri: Gönülçelen Senaryosu Ptsi Ağus. 30, 2010 5:28 pm | |
| 2. Kısım
Nakiye:Muratcığım nerdesiniz allah aşkına?İçerde herkes sizi arıyor. M:Geliyoruz. Hasret Murat'ın gözlerine son bir kez bakar ve Murat'ın ona söylemek istediği şeyin çok önemli olduğunu anlar.Tekrar kalabalığın arasına girdiklerinde Nakiye Pastayı getirir.Herkes Masanın etrafında duruyordur. M:İnanmıyorum ya,Pasta'da yaptırmışlar. H:O kadar'da olacak tabii Murat. Cihan:Murat'mı? O anda Hasret ne yapacağını şaşırır çünkü tüm gözler onun üzerindedir.Murat durumu fark eder ve hemen ortaya atılır. M:Şey..biz Hasret'le anlaştık bu gece bana Murat diyecek.Hoca deyince aklıma hep iş güç geliyor'da. Cihan kimsenin dikkatini üzerine çekmeden Murat'ın yanına yaklaşır. Cihan:Bana bak oca son zamanda çok yakınlaştınız siz.Yanlış bişey yapmaa kalkma yoksa erkes üzülür.Bu lafımı unutma oca. M:Tamam Cihan.Unutma Hasret benim öğrencim. Nesrin:Hadi oğlum gel'de kes şu pastayı. M:Tamam ama bir şartım var. Nesrin:Nedir o? M:Pasta'yı Hasret'le beraber keseceğim. (Nesrin'in yüzü asılır) Nesrin:Oğlum bugün senin Doğumgünün. H:Evet Murat bugün senin Doğumgünün hadi kes şu Pasta'yı artık. M:Hayır Hasret.Başarımızı kutlamak için sende benimle keseceksin Pasta'yı. H:Olmaz öyle şey Murat. M:Hasret n'olur kırma beni bugün Doğumgünüçocuğuyum bak. H:Tamam o zaman. Hasret ve Murat Pasta'yı keserler,Nesrin,Cihan ve Ethem sinirli bakışlarını gizleyemezler.Diğerleri ise şaşkın şaşkın bakıyordur.Pastalar yenir ve sıra dansa gelir. Levent güzel bir parça bulur ve Nesrin oğlu ile dans etmeye hazırlanır.Hasret,Gülnaz ve Burhan koltuk'ta oturup konuşuyorlardır.Murat gelir,Hasret'in önüne diz çöküp elini uzatır. M:Doğumgünü Çocuğuna bu dansı lütfedermisiniz Hasret hanım? Hasret hiç düşünmeden evet der ve Nesrin'in morali gittikçe bozulur.Cihan ortama dayanamayıp mahalleye gitmek üzere Konaktan ayrılır,o anda Hasret o kadar mutludur ki Cihan'ın gittiğini bile farketmez.Hasret ve Murat dans ederken etrafdakileri unuturlar.İkisi'de bulutların üzerinde dans edermiş gibi hissediyorlardır ve birbirlerinin gözlerine tutukulu bir şekilde bakıyorlardır.Murat elini yavaşça Hasret'in saçlarına götürür ve mavi fularını tutup hafifçe çeker.Sonra kulağına doğru eğilir ve: M:Açık saç sana daha çok yakışıyor ,der. Gülnaz ve Burhan sessizce aralarında konuşuyorlardır. Gülnaz:Baba bee,bak yanaş acık bişey diyecem. Burhan:De bakalım adi. Gülnaz:Bak buraya yazıyom. (parmağına tükürüp koltuğa değdirir.tabii bu hareketi Nesrin'in gözün'den kaçmamıştır.Nesrin iyice sinirlenir ama sesini çıkarmaz) Bu Murat Oca Asret'e fena vurulmuş. Burhan:Öylemi dersin? Gülnaz:Öyle tabi be babaa.Görmezmisin nasıl bakar bizim Asret'e? Burhan:Aklısın be Gülnaz.Sen bi ara konurşursun Asret'len. Gülnaz:Tamam konuşurum. Dans biter ve Mahalleliler evlerine dönmeye karar verirler. Burhan:Nesrin anımcığım biz artıkın müsadenizi isteriz. Nesrin:Ah ne demek efendim müsade sizin. Burhan:Bizi böyle güzel ağırladığınız için çok sağolun efendim. Nesrin:Asıl biz sizi iyi ağırlayabildiysek mutluluk duyarız.Görüşmek üzere efendim. Herkes gider ve Nakiye ortalığı toplamaya başlar.Nesrin Gülnaz'ın tükürdüğü yeri göstererek: Nesrin:Burasını güzelce sil Nakiye! ,der. Herkes odasına çekilir.Hasret Murat'a aldığı hediyesini dolap'dan çıkartıp Murat'ın odasına gider.Murat Piyanosunun başın'da oturmaktadır,Hasret'in ayak seslerini duyunca hemen yerinden fırlayıp merdiven'in başına dikilir.Hasret onu gördüğünde şaşırır,çünkü onun Televizyonun karşısında olacağını düşünmüştür.Hasret'i elinde hediyesi ile gören Murat hafifçe gülümsemeye başlar.Murat'ın yanına geldiğinde boynuna atılır. H:Tekrar Doğumgünün kutlu olsun Murat. Murat Hasret'in ona böyle sımsıkı sarılmasına şaşırır ve ne yapacağını bilemez.Sonra o'da kollarını Hasret'in beline dolayıverir.Bu sarılmayı gören biri onları yıllarca görüşmemiş iki aşık sanırdı.Hasret kendini Murat'tan biraz uzaklaştırır ve hediyesini verir. M:Bu ne Hasret? H:Hediyen. M:Ah buna hiç gerek yoktu ki. H:Şey ama... M:Ama ne? H:Senin bana aldığın şeyler gibi pahalı değil. M:Paranın hiç önemi yok düşünmen yeterli. Murat paketi açıp hediyesine bakar.O tatlı,sıcacık gülüşüyle hediyesini incelemeye başlar. H:Hoşuna gitmedi değilmi? M:Hasret.. H:Keşke başka bişey alsaydım. M:Hasret.. H:A be Hasret hiçmi aklın yok senin? Koskoca Murat hoca ne yapsın böyle saati? M:Hasreeet!!Bir dakika susup beni dinlermisin? H:Afedersin. M:Pahalı olmasına gerek yok bu bana hep seni hatırlatacak.Sana kendin ol derken bunu kastediyordum,bu saati bana alıp hediye verebilecek tek kişi sensin. (Fragmandaki repliklerle oynadım biraz) H:Sahi'den beğendinmi? M:Evet.Hayatım'da aldığım en güzel hediye diyebilirim. H:Beğenmene çok sevindim. M:Hasret... H:Efendim? M:Bu akşam sana bişey söyleyecektim ya... H:Ha sahi bişey söyleyecektin,söyle hadi. M:Hasret ben daha fazla saklayamayacağım bunu. H:Neyi?
Murat Hasret'i kendine çekip sımsıkı sarılır.Birdaha hiç bırakmayacakmış gibi.Hasret'in sevinçten içi içine sığmaz,çığlık atmak ister. M:Seni seviyorum Hasret.Sana aşığım hemde deliler gibi annem ne derse desin umurumda değil.BEN SENI SEVİYORUM! Hasret'in gözlerinden yaşlar süzülmeye başlar ve Murat'ın gözlerine bakar. H:Bende seni seviyorum ama söylemeye cesaret edemedim daha doğrusu senin de beni seve- ceğine hiç ihtimal vermedim. M:Ama seviyorum işte ne yapayım?Vazgeçemiyorum senden,bir iki saat yanında olmasam çıldırıyorum. Hasret duyduklarına çok sevinir.Murat'a sarılıp başını göğsüne yaslar....
|
| | | melek_gönülçelen Isınan Üye
Kayıt tarihi : 06/07/10
Mesaj Sayısı : 57
Nerden : kadıöy
Yaş : 25
İlgi alanları : gönülçelen zilemek, bisiklete binmek
Teşekkür Sayısı : 62
Rep Puanı : 3
| Konu: Geri: Gönülçelen Senaryosu Ptsi Ağus. 30, 2010 5:33 pm | |
| 3. Kısım
Onlar orada merdivenin kıyısında sarmaş dolaş dururken,Nesrin gelir.Gördükleri karşısında şaşkına dönen Nesrin pat diye araya girer. Nesrin:Murat! Murat ve Hasret hemen ayrılırlar ve Nesrin'e bakarlar. M:Anne!Ne işin var bu saatte burada? Nesrin:Mutfağa inecektim su içmeye,başımı kaldırdığımda odanda ışıkların yandığını gördüm.Öylesine yanına geliyordum,ama Hasret burdaymış. M:Şey evet..Hasret bugün o kalabalık'ta hediyemi verememiş,şimdi vermeye gelmiş. Nesrin:Hııı...yarın sabah'ta verebilirdi. M:Of annee... Nesrin:Tamam,tamam.Gidiyorum,Hasret sende yavaş yavaş uyusan hiç fena olmaz. H:Peki Nesrin Hanım. Nesrin arkasını dönüp inmeye başlar fakat Hasret'in peşinden gelmediğini anlar. Nesrin:Hadi ama Hasret,bugün hepimiz için çok yorucu bir gündü.Herkesin dinlenmeye ihtiyacı var. Nesrin tekrar merdivenlerden inmeye koyulur,Hasret'te merdivene doğru bir adım atar fakat Murat onu kolundan çeker ve susmasını ister. M:Hasret birazdan inecek odasına ben ona bir iki kağıt vereceğim derslerle ilgili. Nesrin'in gittiğinden emin olana kadar bekleyen Murat,Annesi odasına çekilince camda duran Hasret'in beline sarılır.Boynuna hafif bir öpücük kondurur.Saçının kokusunu içine çeker,Hasret ise gözlerini kapatır ve bu anın,Murat'la yaşadığı bu birkaç saniyenin tadını çıkarmaya çalışır.Murat Hasret'in kulağına aşk sözcükleri fısıldamaktadır,hayatında kimseye söylemediği kelimelerdi bunlar.Selin'in bile o'na söyletemediği. H:Ona'da söylermiydin? M:Neyi? H:Böyle sözleri. Murat bir an duraksar,aklına Selin'in ölüm sebebi gelir daha doğrusu Murat'ın kendini suçladığı konu.O'na böyle laflar söylememesi!Ama Selin'le yaşadığı şey böyle değildi ki. M:Hayır. H:Niye ona aşık değilmiydin? M:Hasret ben aşk'ın tam anlamını senle anladım. H:Değildin yani? M:Bilmem değilmişim herhalde.Sen bana Selin'i unutturtdun Hasret,artık onun ölümüne sebep olan benmiyim yoksa başka bişeymi emin eğilim. H:.... M:Eskiden hep kendimi suçluyordum ama sen hayatımı değiştirdin Hasret. Murat'ın bir eli hâla Hasret'in belindedir diğer eli ile de Hasret'in saçlarını okşuyordur. M:Koltuğa oturalımmı? H:Yok yok benim odama gitmem gerek. Hasret kendini Murat'ın kollarından çeker ve gitmeye yönelir,ama Murat'ın inadı tutmuştur.Hasret'in koluna yapıştığı gibi çeker onu tekrar kendine.Aralarında neredeyse hiç mesafe yoktur birbirlerinin nefesini duyabiliyorlardır.Murat Hasret'in melek yüzüne bakmaktan alamıyordur kendini:yemyeşil gözleri,bembeyaz teni,kiraz gibi dudakları çıldırtıyordur onu.Ebediyen bu güzel Meleğe sahip olmak istiyordu,Murat'tan başka kimse dokunmamalıydı ona,kimse elleriyle kirletmemeliydi o'nu.O artık Murat'ındı,kimseyle paylaşamazdı bu güzelliği.Murat daha fazla dayanamayıp Hasret'in hafif aralanmış dudaklarına bir buse kondurdu.Hasret kızarmaya başlamıştı ama hoşuna gittiği belli idi. Murat dayanamadı tekrar öptü Hasret'i,kiraz dudakarının tadını almıştı birkere,artık dönüşü yoktu bu işin.Bu hafif öpücükler ikisinin'de o kadar beğenisini kazanmıştı ki,artık uzun soluksuz bir öpüşmeye dönüşüvermişti.
|
| | | melek_gönülçelen Isınan Üye
Kayıt tarihi : 06/07/10
Mesaj Sayısı : 57
Nerden : kadıöy
Yaş : 25
İlgi alanları : gönülçelen zilemek, bisiklete binmek
Teşekkür Sayısı : 62
Rep Puanı : 3
| Konu: Geri: Gönülçelen Senaryosu Ptsi Ağus. 30, 2010 5:36 pm | |
| ARKADAŞLAR BU SENARYOYU BEN YAZMADIM ALINTIDIR AMA YORUMLARINIZI BELİYORUM.BİDE MESAJ OLARAK GÖNDERİYORUM ÖBÜR TÜRLÜ NASIL GÖNDERİLDİĞİNİ BİLMİOMM İNSLH BEĞENİRSİNİZ BENDE ÖBÜR BÖLÜMLERİNİ EKLERİM |
| | | melek_gönülçelen Isınan Üye
Kayıt tarihi : 06/07/10
Mesaj Sayısı : 57
Nerden : kadıöy
Yaş : 25
İlgi alanları : gönülçelen zilemek, bisiklete binmek
Teşekkür Sayısı : 62
Rep Puanı : 3
| Konu: Geri: Gönülçelen Senaryosu Salı Ağus. 31, 2010 7:44 pm | |
| arkadaşlar hç yorum yapmadınız ama ben 4 düde ekliyim bi yorum yapın lütfen yalnız ben hepsini okudum çok güzel bi senaryo bencce |
| | | melek_gönülçelen Isınan Üye
Kayıt tarihi : 06/07/10
Mesaj Sayısı : 57
Nerden : kadıöy
Yaş : 25
İlgi alanları : gönülçelen zilemek, bisiklete binmek
Teşekkür Sayısı : 62
Rep Puanı : 3
| Konu: Geri: Gönülçelen Senaryosu Salı Ağus. 31, 2010 7:47 pm | |
| 4. Kısım Sabah omuştu ve Murat hafifçe gözlerini aralıyordu.Dün gece olan biten aklına gelmişti: Murat Hasret'i öpüyordu ve aşağıdan sesler gelmeye başladığında Hasret hemen odasına inmişti.Murat-aradan bir kaç saat geçmesine rağmen-Hasret'i çok özlediğini farketti. Kalkıp duş'a girdi,sonra üzerine bişeyler giyip kahvaltıya indi.Hasret'in kahvaltıya inmediğini gördü. M:Günaydın Hanımlar. Nesrin:Günaydın oğlum. Nakiye:Günaydın Muratçığım. M:Hasret nerede? Nesrin:Bilmem daha gelmedi. M:Ben bir gidip bakayım. Murat oda'dan çıktığında Nesrin sinirli sinirli konuşmaya başlar. Nesrin:Git tabii.Kız öğrenci değil sevgilisi sanki.İnsan önce annesinin halini hatrını sorar Değilmi ama? Nakiye:Efendim Nesrin hanım bişeymi istediniz? Nesrin:Yo hayır sen işine dönebilirsin. Murat kapıyı tıklattı,içeriden ses gelmeyince araladı kapıyı.Hasret tüm güzelliği ile yatağında mışıl mışıl uyuyordu ve yüzünde huzurlu bir ifade vardı.Murat oda'ya girdiğinde kapıyı kapattı,Hasret'in yatağına yaklaşıp eğildi.Sessizce: M:Hasret! diye seslendi.Ama Hasret'in uyanmaya hiç mi hiç niyeti yoktu.'Murat!' diye sayıklıyordu,belli ki rüyasında Murat'ı görüyordu.Murat ismini duyduğunda gülümsedi. M:Demek artık rüyalarında bile beni görüyorsun. dedi.Hasret'i kolay kolay uyandıramayacağını anladı Murat.Saçlarını okşadı,ellerini kokladı ve yanağına bir öpücük bıraktı Hasret'in.Hasret gözlerine açıp,açmamakta kararsızdı. H:Hıı? M:Hadi bakalım Prenses uyanma vakti geldi. (uykulu bir şekilde) H:Murat? M:Efendim? H:Senmi geldin? M:Evet ben geldim. Hasret hâla rüya gördüğünü sanıyordu ve bu rüya bitmesin diye gözlerini açmaktan vazgeçti. M:Hadi ama Hasret,daha çok işimiz var. H:Off ya tamam kalkıyorum. Hasret gözlerini açtığında şaşırdı onu uyandıran gerçekten Murat'tı.Murat elini Hasret'in yüzüne koydu ve: M:Günaydın meleğim, dedi. H:Meleğim'mi? M:Evet hadi kalk,kahvaltıya ineceğiz. Hasret dün gece Murat'a aşık olduğunu itiraf ettiğini hatırladı ve gülmeye başladı.Murat'ta aynı şekiklde gümeye başladı. M:Sencede biraz garip değilmi,öğrencim bana aşık,bende o'na. H:Evet. M:Şimdi giyin sen annemi daha fazla bekletmeyelim. H:Tamam.Sen çık hadi ben geliyorum. Murat kapıya yönelir fakat oda'dan çıkmaz. H:Ne bekliyorsun sen? M:Beni öpmeyecekmisin. H:Hayır.Hem benim odamda çok oyalandın zaten annen şüphelenecek.Ben giyineceğim şimdi çık. M:Bak beni öpmezsen kalırım burada seni izlerim. Hasret yastığını eline aldığı gibi Murat'a fırlatır. H:Terbiyesiz. Murat kahkaha atmaya başlar ve oda'dan çıkar.Kapının önüne çıktığında hâla gülmektedir ve Nakiye onu görür. Nakiye:N'oldu Murat? Bakıyorum'da neşen yerinde bu sabah. M:Hiiç yok bişey Hasret'e bakmaya gelmiştim'de...Neyse hadi ben annemin yanına gidiyorum. Nakiye:Bu çocukta bişeyler var ama...hadi hayırlısı. Hasret çok sade ve şık bir kıyafet seçmişti.Toz Pembe bir elbise altına'da siyah topuklularını giydi.Saçını nasıl yapacağını bilemiyordu.Murat ona 'açık saç sana daha çok yakışıyor' demişti.Hasret düz saçlarını açık bırakmaya karar verdi.Murat'ın ona hediye ettiği kolyeyi taktı ve kahvaltıya indi.Murat ağzına bir zeytin atmıştı ve Hasret'i görünce az kalsın boğuluyordu,öksürmeye başladı. Nesrin:Oğlum yavaş boğulacaksın.Nakiyee çabuk su getir. Nakiye:Hemen Nesrin hanım. Murat bir bardak su içtikten sonra kendine gelir. H:Murat iyimisin? M:İyiyim,zeytin çekirdeği boğazıma kaçıyordu da. Hasret gülümsedi ve Murat'a göz kırptı.Murat'ta sessizce 'çok güzel olmuşsun'diye fısıldadı. Bu fısıldaşmalar Nesrin'in gözünden kaçmadı tabii ki.Nesrin konuyu değiştirmek isterken Levent geldi. L:Herkese Günaydın. Herkes:Günaydın. L:Ooo Hasret hanım sabah sabah bu güzellik ne böyle? H:Teşekkür ederim. M:Bakıyorum'da en yakın arkadaşını unuttun. L:Saçmalama Murat. M:Unutmadın yani? L:Hayır tabii ki unutmadım.Eee dün gece ben gittikten sonra neler oldu. Murat ve Hasret birbirlerine bakarlar... M:Hiiiç bişey olmadı ki yorucu bir günün ardından herkes odasına çekildi. Nesrin Murat'a garip bir şekilde bakar.Murat ise Levent'le konuşmaya devam eder. M:Eee direksiyon dersleri nasıl gidiyor? L:Süper.Hatta Hasret benim arabayı alıp kaçıyordu zor yetiştim. H:Ne yapıyım?Fren'in ne tarafta olduğunu unutmuşum. Nesrin:Çocuklar sizin bu yaptığınız çok tehlikeli.Hasret'i bir sürücü kursuna yazdırırız olur biter. L:Valla Nesrin ne yalan söyleyeyim aslında çok keyifli. H:Bir daha ne zaman gideriz Levent? L:Hocan ne zaman izin verirse. Murat'ın Hasret'i Levent ile birlikte göndermeye hiç niyeti yoktu aslında,çünkü iki saatliğine'de olsa Hasret'i çok özleyeceğini biliyordu.Ama Hasret'in kalbini kırmamakiçin izin verir. M:Levent! Bak ne diyeceğim.Bugün benim okul'a uğramam gerek siz'de Hasret'le o arada gidersiniz. L:Olur.Ne dersin Hasret? H:Olur tabii. Kahvaltı'dan sonra herkes hazırlanır.Levent Nesrin'le salon'da kahve içer.Murat çantasını hazırlar ve okula gitmek üzere evden çıkar.Hasret ise giyinip kuşanır ve salona iner.Salon kapısına yaklaştığında Nesrin ve Levent'in konuşmalarına kulak misafiri olur: Nesrin:Son zamanda Hasret hakkında ne düşünüyorsun? L:Hasret çok değişti neredeyse kusursuz bir hanımefendi oldu. Nesrin:Bencede öyle artık o ters tavırlarından hiç eser yok. L:Sadece sana karşı değil bana karşı'da değişti. Nesrin:Evet bu yeni hali hoşuma gitmiyor değil tabii ki,ama.... L:Aması ne? Nesrin:Aması...Murat'la aralarında bişey olmasından korkuyorum. L:Korkma aralarında bişey olmaz.Olamaz. Hasret bu sözleri duyduktan sonra salon'a geçer. Nesrin:Ah hoşgeldin Hasretçiğim bizde tam senden bahsediyorduk. H:Yaa? L:Evet Hasret ne kadar değiştini konuşuyorduk Nesrin'le.Hazırsan çıkalımmı? H:Çıkalım.İyi Günler Nesrin Hanım. Nesrin:İyi günler.Dikkatli olun. Levent ve Hasret yola çıkarlar tekrar trafiğe kapalı bir yol'da çalışmaya başlarlar. L:Hasret unutma gözlerini yol'dan ayırmayacaksın. H:Tamam unutmam. Hasret araba kullanırken çok dikkatli bir şekilde yol'a bakıyordur.Gözünün ucu ile Levent'in ona baktığını görüyordur.Levent gözlerini bir saniye olsun Hasret'ten ayırmaz. H:Aaa Levent yeter ama niye öyle içime düşecek gibi bakıyorsun. L:Hiiç öylesine. Hasret vitesi değiştirecekken,Levent Hasret'in elini tutarak gösterir. L:Öyle değil Hasret! Bak böyle yapacaksın. Hasret Levent'in ne yapmaya çalıştığını anlamak'ta zorluk çekiyordur.Bu olay daha fazla büyümeden eve gitmek istiyordur. H:Şey..Levent bugünlük yeter bu kadar değilmi?Evde daha Murat'ın verdiği ödevler bekliyor. L:Sen yeter diyorsan yeter güzelim. Güzelim'mi?Levent o'na güzelim mi dedi? 'Yoo kesin yanlış duydum ben' diye düşündü Hasret.. |
| | | |»Ela«| Erişilmez Üye
Kayıt tarihi : 23/04/10
Mesaj Sayısı : 2833
Nerden : ankara
Yaş : 30
İlgi alanları : müzik dinlemek,kitap okumak,gezmek vs. :D
Durumunuz : idare ediyoruz işte :D
Teşekkür Sayısı : 2969
Rep Puanı : 26
| Konu: Geri: Gönülçelen Senaryosu Salı Ağus. 31, 2010 8:07 pm | |
| canım çok güzel yazmıssın.teşekkürler. Başlık düzeltilmiştir! sadece kelime başındaki harfler büyük olmalıdır! bir daha olmasın. |
| | | melek_gönülçelen Isınan Üye
Kayıt tarihi : 06/07/10
Mesaj Sayısı : 57
Nerden : kadıöy
Yaş : 25
İlgi alanları : gönülçelen zilemek, bisiklete binmek
Teşekkür Sayısı : 62
Rep Puanı : 3
| Konu: Geri: Gönülçelen Senaryosu Çarş. Eyl. 01, 2010 12:18 pm | |
| 5. Kısım Levent Hasret'i Konağa bırakıp gider.Hasret kapıdan girdiğinde Saime'ye rastlar. H:Merhaba Saime abla. Saime:Merhaba. H:Şey..Murat odasındamı? Saime:Evet. Hasret merdivenleri,küçük bir çocuk gibi,hoplaya zıplaya çıkar ve Murat'ı Televizyonun karşısında bulur. H:Ben geldiim. M:Hoşgeldin prenses.Eee direksiyon dersiniz nasıl geçti? Hasret Levent'in tavırlarından bahsedip etmemekte kararsızdı.Bu yüzden sadece H:İyi ,diyebildi. Murat Hasret'in kafasını bişeylerin kurcaladığını farketti.Hasrete M:Neyin var senin? ,diye sordu. H:Hiiç ne olabilirki? dedi ama yüzünde düşünceli bir ifade vardır. M:Hasret var sende bişeyler. Hasret aslında bişey söylemek istemez fakat Murat sorgulayan bakışlarına dayanamaz. H:Murat!Haklısın kafamı kurcalayan bişey var. M:Nedir o? H:Levent. Murat şaşırır. M:Leventmi? H:Evet. M:Na..nasıl yani? H:Bana Gözünü yol'dan ayırma dedi,ben'de hep yola baktım. M:Eee ne var bunda? H:Murat dur önce bir dinle. M:Tamam tamam sustum. H:Levent durmadan bana bakıyordu,sonra tam vitesi değiştireceğim an'da elini elimin üzerine koydu. ben bugün bu kadarlık ders yetermi diye sorduğumda sen yeter diyorsan yeter güzelim dedi. Murat Hasret'i Levent'ten kıskanmakla haklı olduğunu düşündü. 'Ama bu nasıl olur' diye düşündü Murat.En iyi arkadaşının sevgilisine göz dikmek'te neyin nesiydi?Öğrencisine yani.Levent'in bu gizli aşk'tan haberi yoktu ki. 'Keşke Hasret'in gitmesine izin vermeseydim' diye geçirdi aklından. M: Peki Hasret sen bu bakışlarından ne anlayabildin? H:Bilmem ki. M:Yani sana nasıl bakıyordu? H:Ay Murat bilmiyorum.Nasılı falan var mı bu işin bakıyordu işte hemde bir dakika bile gözünü ayırmadan.Oldumu? M:İnanamıyorum. Hasret kendini beğenmiş bir tavırla: H:En yakın arkadaşın bile benden hoşlanıyor,kıymetimi bil! M:Bilmezmiyim? H:Yaa biliyorsun demek,peki bana niye göstermiyorsun bunu? M:Göstermemi mi istiyorsun? Hasret başıyla onaylar. Murat Hasret'e doğru uzanır ve onu yavaşça öper,fakat kapıda Levent'in durduğunu görmezler. Hasret başını kaldırdığında Levent'i görür ve öylece donup kalır.Murat'ta onun baktığı yöne doğru bakar. M:Le...Levent?Senin ne işin var burada? L:Şey ben..Hasret hırkasını arabam'da unutmuş'ta onu getirdim,ama yanlış zaman'da gelmişim afedersiniz. Levent hemen arkasını dönüp oda'dan çıkar Murat'ta hemen onun arkasından fırlar.Hasret yüzündeki şaşkın ifade ile yalnız kalır Murat'ın odasında,kalkıp cam'dan bakar Murat ve Levent kapının önünde yoktur.Madem dışarıda değiller salon'da olmalılar diye düşünür.Sessizce salon kapısına doğru ilerlemeye başlar.İçeriden Murat ve Levent'in bağrışmaları duyulur.Allahtan Nesrin hanım evde yoktu.Bu konuşmaları duysaydı kesin şöyle derdi. Nesrin:Çocuklar kaç yıllık arkadaşsınız utanmıyormusunuz bir kız için kavga etmeye?Hemde böyle bir kız için...! Hasret Nesrin hanımın çınlayan sesini fırlatıp attı aklından.Murat ve Levent'i dinlemeye başladı. M:Levent bir dakika dinlermisin? L:Neyi dinleyeyim Murat? M:Açıklayayım. L:Bana bişeyi açıklamana gerek yok diye bağırmaya başlar Levent. M:Levent sakinleşirmisin biraz. Levent koltuğa oturur,çok sinirlidir. M:Levent bak ben... L:Evet biliyorum Hasret'e aşıksın az önce gördüğüm şey...benim asıl anlamadığım ne biliyormusun? M:Ne? L:Hani bu kız sadece öğrencindi?Konuşmuştuk bunları sende 'Hasret'le aramda asla bişey olamaz!' dememişmiydin? M:Evet haklısın demiştim ama... L:Aması ne Murat?aması ne?Benim Hasret'ten hoşlanabileceğimi hiç düşünmedinmi? M:Ne biliyim aklıma geldi mi sanıyorsun? Levent sakinleşmeye başlar. L: Peki Hasret'te sana aşıkmı? Yoksa hocasından sadece hoşlanıyormu? M:......... Saime hanım Hasret'in yanına yaklaşır ve sessiz olması gerektiğini anlar.Bu yüzden Hasret'e sesleneceği yerde elini omuzuna değdirir. H:Ayy Saime abla ödümü kopardın!!! Hiiiiii! Hasret iki eli ile ağzını kapatır. M:İstersen bu soruyu kendisine sorabilirsin.Hasret gelirmisin lütfen.Saime hanım siz gidebilirsiniz. H:Şey..ben...kapıyı dinlemek istemedim aslında ama..sizin sesinizi duyunca... M:Önemli değil Hasret sonuçta bu konu en çok seni ilgilendiriyor. L:Evet Hasret!Sana bişey soracağım ama doğruyu söyle hiç çekinmeden. H:Tamam. L:Murat'a aşıkmısın gerçekten yoksa sadece hoşlanıyormusun. Hasret kızarmaya başlar.Levent'in neden böyle bir soru sorduğunu hemen anlar.Levent'i seviyordur ama çok yakın bir dost,bir kardeş gibi.Ama Murat'a karşı hissettikleri.....tarifsizdi.Evet aynen öyle idi tarif edilemez bir duyguydu.Tek bildiği bu duygunun adının AŞK olmasıydı ama tarif edilemiyordu işte her ne kadar denemiş olsa bile.Hasret'in sesi çıkmaz,konuşmak istiyordur.Murat'a ne kadar aşık olduğunu söylemek fakat sesi çıkmıyordu bir türlü.Hasret'in ağzından çıkan tek şey: H:Hı hı.... oldu. Murat rahatlamıştı.Hasret'in ağzından çıkan bu iki hece bile yetmişti ona,onu ne kadar çok sevdiğini biliyordu zaten.Levent dayanamadı çıkıp gitti konaktan.Murat bir süreliğine Levent'le görüşmemelerinin üçüne'de iyi geleceğini düşünüyordu. |
| | | melek_gönülçelen Isınan Üye
Kayıt tarihi : 06/07/10
Mesaj Sayısı : 57
Nerden : kadıöy
Yaş : 25
İlgi alanları : gönülçelen zilemek, bisiklete binmek
Teşekkür Sayısı : 62
Rep Puanı : 3
| Konu: Geri: Gönülçelen Senaryosu Çarş. Eyl. 01, 2010 12:18 pm | |
| 6. Kısım
2 Gün sonra.... Murat konakta Hasret'i arıyordur. M:Hasreet! Hasreeet! Nerdesin? Merdivenlerden çıkarken annesine rastlar.Yüzünde güller açıyordur Murat'ın. M:Hasret'i gördünmü anne? Nesrin:Yoo hayır ama evde olduğu kesin.Neden bu kadar neşelisin? M:Hasret'e bir sürprizim var,der ve annesini öper. M:Hadi ben kaçtım. Nesrin: Deli çocuk. (gülümser) Murat hâla Hasret'i arıyordur,tam o sırada Hasret Duştan çıkar.Ve odasında giyeceği kıyafeti seçmek için dolabını açar. M:Hay allah ya heyecan'dan odasına ile bakmadım.Murat oğlum deliriyormusun ne? Murat Hasret'in kapısını tıklatır,Hasret havlusunu açmıştır ve kapı çalınınca hemen sarınır.Kapıyı aralar ıslak saçları omuzlarına düşmüştür.Siyah saçları tenine değdiğinde,teni herzamankinden daha beyaz görünür.Murat öylece kalır kapıda.Hasret kocaman gözlerini açmış Murat'a bakıyordur.Murat'ın konuşamayacağını anlayan Hasret sessizliği bozar. H:Murat!Bişeymi oldu? M:Şe..şey ben sana bişey söyleyecektim ama müsait değilsin galiba. H:Bir dakika ,der ve kapıyı Murat'ın yüzüne kapatır. Murat saatine bakar şakacı tavrıyla M:Bir dakika geçti.Gelebilirmiyim? Hasret'in içerden sesi duyulur H:Hayır.Bir dakika daha bekle. Murat bir dakika daha bekler tamı tamına iki dakika geçmiştir M:Bak geliyorum artık. H:Murat sakın gelme. M:Geliyorum 3-2-1... Murat kapıyı aralar fakat Hasret'i göremez çünkü Hasret dolabın açık duran kapağının arkasına saklanmıştır.Murat Hasret'in sadece sesini duyar. H:Murat çıııık. M:Hasret bu kadar heyecanlanmana gerek yok,alttarafı ben geldim. H:Ya Murat çık n'olur.Eğer çıkmazsan birdaha konuşmam senle. M:Tamam tamam çıktım rahat ol. Murat çıkınca Hasret hemen giyinir ve kapıyı açar.Murat tekrar odaya girer ve Hasret'in yatağına otururlar. M:Hasret niye bu kadar uzun sürdü giyinmen? H:Çünkü kıyafet seçiyordum.Sende niye o kadar acele ettin,iki ayağım bir pabuca girdi resmen. M:Çantanı hazırla gidiyoruz! H:Nereye?Yine otele mi? M:Yoo...bil bakalım nereye gideceğiz? H:Söyle hadi...tahmin edemiyorum şu an. M:Tamam.Sıkı tutun.......Paris'e gidiyoruz. Hasret'in yüz ifadesi hiç değişmedi. H:Bumuydu yani? M:Ne o sevinmedinmi? Hasret gülümsemeye başlar H:Tabii ki sevindim sevinmez olurmuyum? M:Tamam o zaman.Hazırlan sen 2 saat sonra Havaalanın'da olmalıyız. H:Olur.Aaa kaç gün kalacağız ona göre kıyafet alayım yanıma. M:Sadece 3 gün. Murat kapıya yönelir. H:Eee dersler ne olacak? Tekrar Hasret'in yanına gider ve yanağına kocaman bir öpücük yapıştırır,hatta ses'ten kendi bile korkmuştur. M:O kadar çok çalışıyorsun ki haftaiçi 3 günden bişey olmaz.Hem benim prensesim istediğinde herşeyi yapar. H:Öylemi? M:Öyle tabii..eee Öğretmeni kim? H:Muraat illa ukala olman lazımmı? M:Ne yapayım senin sinirli halini görmek çok hoşuma gidiyor. H:Ben şimdi sinirlenirsem gösteririm ama gününü. M:Tamam tamam sustum. H:Sevgilisini böyle seven ilk kişi'de sensindir herhalde. Murat ve Hasret çantalarını hazırlıyorlardır.Nesrin hanım Hasret'in yanına gelir. Nesrin:Hasretçiğim!Girebirlirmiyim? H:Tabii ki. Nesrin:A aa bu hazırlık ne için? H:Murat size söylemedimi? Nesrin:Neyi? H:Biz 3 günlüğüne Paris'e gidiyoruz. Nesrin:Yoo haberim yoktu.Neyse ben gideyim'de sen işine bak. Nesrin Hasret'in yanından ayrılıp hemen Murat'ın odasına çıkar. Nesrin:Murat! Murat derhal konuşmamız lazım. M:Anne ne oluyor? Nesrin:Ne olduğunu sana sormak lazım.Paris'e gitmek'te nereden çıktı? M:Bu aralar çok çalıştık biraz dinlenmeye ihtiyecımız var. Nesrin:Oğlum dinlenmek için İstanbul dar mı geldi? M:Anne anlamıyorsun galiba ben İstanbulda olduğum sürece arayıp buluyorsunuz beni. Nesrin:Tamam oğlum ne güzel işte. M:Hayr anne hiçte güzel değil. Biraz yurt dışına çıkacağız bunu büyütmene gerek yok.Ayrıca sadece 3 gün yokuz,buna dayanabilirsin sanırım. Nesrin: Tamam,tamam bişey demeyeceğim bundan sonra ne haliniz varsa görün. 1 saat sonra Murat ve Hasret arabada oturuyorlardır Murat arabasını havaalanında bırakacaktır.Bir yandan araba kullanırken bir yandan da Hasret'in elini tutuyordur,öpüp kokluyordur. H:Murat? M:Söyle canım. H:Bu Paris işi nerden çıktı şimdi? M:İstanbul'dan ve stresten uzak kalmanın bize iyi geleceğini düşünmüştüm. H:Haklısın aslında. M:Hem böylece...başbaşa daha fazla zaman geçirebiliriz ,dedi.
|
| | | melek_gönülçelen Isınan Üye
Kayıt tarihi : 06/07/10
Mesaj Sayısı : 57
Nerden : kadıöy
Yaş : 25
İlgi alanları : gönülçelen zilemek, bisiklete binmek
Teşekkür Sayısı : 62
Rep Puanı : 3
| Konu: Geri: Gönülçelen Senaryosu Çarş. Eyl. 01, 2010 12:19 pm | |
| 7. Kısım Paris'e vardıklarında gecenin karanlığı çökmüştü aşıklar şehrinin üzerine.Hasret şehri inceliyordu Murat ise bir kaç kez Paris'e geldiği için buna gerek duymuyordu.O sadece yeşil gözlü meleğinin çocuksu sevincini izliyordu.Evet Hasret küçük bir çocuk gibi seviniyordu çünkü ilk defa yurt dışına çıkmıştı.Ve tabii ki ilk defa uçağa binmişti.Uçağa binerken çok korkmuştu fakat Murat'ın tatlı sözcükleri rahatlatmıştı onu.Murat her zaman gittiği Otel'e götürdü Hasret'i.Resepsiyon'dan büyük bir süit rica ettiler.Büyük süit istemelerinin nedenini kendileride bilmiyorlardı.Oda'ya çıktıklarında görevli çantaları yere bıraktı,Murat'ın bahşiş vermesini bekledi. M:Merci beaucoup. Görevli bahşişi eline aldıktan sonra cevap verdi. Görevli:Ça fait rien. Murat Görevli'nin ardından kapattı kapıyı. H:Ne dedi? M:Ben teşekkür ettim oda bişey değil dedi. H: Der tabi o kadar parayı alıyor ya.Alttarafı iki çanta taşıdı.Bende taşırdım onları. Murat gülümsedi,Hasret'e yaklaşıp öptü onu. M:Boşver sen onu (dedi sessizce) biz keyfimize bakalım. Sonra tekrar öptü Hasret'i bu defa uzun ve soluksuz.Hasret'ten hafifçe uzaklaştığında dudaklarının kıpkırmızı olduğunu gördü.Gülümsedi. H:N'oldu ne gülüyorsun? M:Kendime gülüyorum. H:Niye? M:Seni ne hale getirdiğimi görsen... Hasret hemen aynaya baktı. H:Hii Murat! Nesrin hanım görürse aramızda bişey olduğunu anlar. Evde olmadığını farkedince Hasret kahkaha attı. M: Demek bu kadar korkuyorsun annemden? H:Ne yapayım alışkanlık. M:Hem artık bana Murat demene de gerek yok. H:Ne diyeyim peki? M:Ne istersen diyebilirsin.Annem duyacak diye güzel sözlerle seslenemiyorduk birbirimize. H:Hıııı M:O da ne demek? H: Peki bakarız neyse ben duş'a giriyorum. Hasret çantasından birkaç şey çıkarıp banyoya girdi.Murat ise çantalarda ki kıyafetleri çıkarıp dolaba asıyordu.İçerden Hasret'in sesi duyuldu. H:Ayyy.. M:Hayatım iyimisin? H:İyiyim galiba. M:Ne demek galiba?İyimisin değilmisin. Hasret tekrar bir çığlık attı. H:Ayyy..Muraat! M:Hemen geliyorum birtanem. H:Murat gelme.aaayyy M:Hasret ne yapayım o zaman? H:Bilmiyorum.. Hasret'in çığlıkları yankılanıyordu Murat daha fazla dayanamadı ve pat diye girdi banyoya.Hasret bir hışımla duş perdesine yapıştı. M:Hasret ne oldu? H:Murat?Gelme demiştim. M:Evet demiştin ama gelmeseydim çığlıkların bütün Otel'i sarsacaktı.Şimdi söyle bakalım sorun ne? H:Burada kocamaannn bir örümcek var.İmdaaat Murat al şunu lütfen. M:Tamam hemen alacağım. Murat örümceği almak için eğilir fakat Hasret tekrar bağırmaya başlar. H:Ay Murat!!! M:Yine ne oldu? H:Bakma ama,önce bornozumu ver. M:Tamam tamam bakmıycam. H:Olmaz önce bornozumu ver. M:Of Hasret off.. H:Murat acele et...imdaat bu hayvan ayağıma yapıştı. Murat bornozu falan bırakıp hemen Hasret'in ayağına yapışır,Hasret ise duş perdesine o kadar sıkı sarılmıştır ki duş perdesi kopar.Murat Hasret'in ayağını çeker ve Hasret banyo'nun içine uzanır.Mumya gibi duş perdesine sarılmış,banyonun içinde yatan Hasret'e baktığında Murat dayanamaz ve hayatın'da hiç gülmediği kadar sesli gülmeye başlar. H:Murat gülmeyi kesermisn?Çıkar beni burdan. Murat hâla gülüyordur ve Hasret'te gülmeye başlar. M:Ha..Hasret nasıl düştüğünü bir.. (Murat o anı hatırladıkça daha fazla gülüyordur) Murat gülmeyi kestiğinde kapıya yönelir. H:Murat nereye gidiyorsun beni örümcekle yalnız bırakma. M:Korkma hayatım senin o mükemmel düşüşünle hayvancağız ezilmiştir zaten. Gülerek dışarı çıkar murat Hasret ise kendini duş perdesinden çözer,bornozunu giyip yatak odasına gider.Murat ise eline aldığı broşürleri okuyordur.Hasret'in sesi duyulur. H:Murat hayatım benim beyaz geceliğim nerede? Murat salon'dan yatak odasına gelir. M:Şu kısa olanmı?,dedi kelimenin üstüne basa basa. H:Hayır birtanem uzun olanı. M:Hayatım sen yatamazsın uzun gecelikle. H:Niyeymiş o? M:Eeee....(Murat cevap bulmakta zorlanıyordu...biraz düşündü)hah buldum..terlersin. H:İlla ki de kısa olanını giy diyorsun yani? M:Evet yani bana sorursan öyle. H: Peki tamam birtanecik sevgilim ne isterse onu giyerim. (: Hasret Murat'ın ısrarla giymesini istediği geceliği aldı eline,sırtına geçirdiği anda Murat girdi içeri.Beline sarıldı Hasret'in saçlarında ki havluyu çekti ve saçlarını kokladı.Eli ile saçlarını sağ tarafa attı sol omuzuna aralıksız öpücükler konduruyordu Murat,sonra boynunu öpmeye başladı.Geceliğin omuzunda duran ipini biraz daha indirdi Murat.Hasret kendini çok mutlu ve huzurlu hissediyordu.Galiba bu şehirde aşkları daha da güçlüydü.Murat Hasret'i yatağa yönlendirdi...
|
| | | melek_gönülçelen Isınan Üye
Kayıt tarihi : 06/07/10
Mesaj Sayısı : 57
Nerden : kadıöy
Yaş : 25
İlgi alanları : gönülçelen zilemek, bisiklete binmek
Teşekkür Sayısı : 62
Rep Puanı : 3
| Konu: Geri: Gönülçelen Senaryosu Çarş. Eyl. 01, 2010 12:20 pm | |
| saol bi dahaine dikkat ederim |
| | | meliq Isınan Üye
Kayıt tarihi : 06/06/10
Mesaj Sayısı : 73
Teşekkür Sayısı : 79
Rep Puanı : 3
| Konu: Geri: Gönülçelen Senaryosu Çarş. Eyl. 01, 2010 2:23 pm | |
| devamı? |
| | | melek_gönülçelen Isınan Üye
Kayıt tarihi : 06/07/10
Mesaj Sayısı : 57
Nerden : kadıöy
Yaş : 25
İlgi alanları : gönülçelen zilemek, bisiklete binmek
Teşekkür Sayısı : 62
Rep Puanı : 3
| Konu: Geri: Gönülçelen Senaryosu Çarş. Eyl. 01, 2010 2:43 pm | |
| beğendiyseniz devamını en kısa sürede eklerim .yalnız bi daha söylemek iztiyorum bu senaryoyu ben yazmadım allıntıdır habriniz olsun. |
| | | meliq Isınan Üye
Kayıt tarihi : 06/06/10
Mesaj Sayısı : 73
Teşekkür Sayısı : 79
Rep Puanı : 3
| Konu: Geri: Gönülçelen Senaryosu Çarş. Eyl. 01, 2010 2:59 pm | |
| okey canım gayet güzel şahsen ben beğendim sana zahmet devamınıda ekleyiver |
| | | melek_gönülçelen Isınan Üye
Kayıt tarihi : 06/07/10
Mesaj Sayısı : 57
Nerden : kadıöy
Yaş : 25
İlgi alanları : gönülçelen zilemek, bisiklete binmek
Teşekkür Sayısı : 62
Rep Puanı : 3
| Konu: Geri: Gönülçelen Senaryosu Çarş. Eyl. 01, 2010 3:21 pm | |
| 8. Kısım Hasret heyecanlanmıştı.Murat onu yatağın kenarına oturtmuştu kendi de yanındaydı.Hasret'i öpüyordu ama bu normal bir öpücük değildi,Hasret'in yüreği yerinden hopluyordu her an çıkacak diye ödü kopuyordu.Hasret kalp atışları ile boğuşurken Murat'ın cep telefonu çaldı.Murat telefonla ilgilenmiyordu bile ama Hasret eli ile telefonu işaret ediyordu,tabii ki Murat hiç aldırış etmiyordu.Telefon tekrar tekrar çaldı.Hasret kendini Murat'ın ateşli öpücüğünden kurtardığında. H:Hayatım telefona bakarmısın ,dedisoluk soluğa M:Boşver şimdi telefonu başbaşa olmak için gelmedikmi buraya? H:Öyle ama annendir belki merak etmiştir. Murat telefon'dan çok rahatsız olmuşa benziyordu,Hasret'le bu minik tatilin keyfini çıkarmak istiyordu. Hasret haklıydı arayan annesi idi.Murat telefonu açtığında Hasret sabahlığını üzerine geçirmişti bile.Arayan kişinin Nesrin hanım olduğundan emindi ve her an onları görebileceğini sanıyordu.Nesrin hanımdan çok korkmuş olması gerekiyordu ki, bir telefon konuşmasından bile ürküyordu. M:Alo anne? Nesrin:Ah Murat oğlum nerelerdesiniz?Niye aramadınız hiç?Öldük meraktan. M:Öldünüzmü?Babamda orda mı? Nesrin:Ee..evet ben yalnız kalmayayım diye şey.. M:Anladım annecim bilseydim Hasret'le orda kalıp sizi Parise yollardım. Nesrin:Murat!Ne demeye çalışıyorsun? M:Hiiç öylesine dedim. Nesrin:Ayrıca Hasret'le sen... M:Tamam annecim onunda selamı var hadi iyi geceler. Murat telefonunu kapatıp yatağa döndüğünde Hasret yoktur.Süit'in salon tarafına geçer ve Hasret'i koltukta bulur.Aslında Hasret uyumuyordur fakat bu gece olacak şeyleri ertelemek için uyuyormuş gibi numara yapar. Bu süit'te sadece 1 tane yatakodası vardır. Murat Hasret'i yatağa yatırır,sabahlığını çıkartır ve kendide yanına uzanır.Hasret Murat'ın varlığında kendini o kadar huzurlu hissediyordur ki...hemen uyuyuverir.Murat'ın yanında ona zarar gelemeyeceğine inanıyordur.Murat uyumuyordur daha doğrusu uyumayı denemiyordur bile,yanında ki meleği izliyordur, onu ilk gördüğü gün geliyordur aklına.O zaman ki halini hatırlıyordu sonra kedine gelip şimdi ki haline bakıyordu.Nasıl da değişmişti? İlk gördüğü gün onunla konuşmayı bile istemiyorken nasıl da aşık oluvermişti?Aklı almıyordu bir türlü bu gerçeği.Nasıl olmuştu tüm bunlar?Acaba rüya mı görüyorum,uyanınca bu melek yok olup gidecekmi diye düşünerek korkuya kapılıyordu Murat öylece uyuya kalmıştı. Saat 8:30'du Hasret uyanmış,kalkıp duş'a girmişti bile.Duş perdesinin yerinde olmadığını görünce kendi kendine gülmeye başladı,aklına hâla dün ki kaza geliyordu.Üzerine açıkyeşil bir elbise giydi.Bu elbisesi çok güzeldi,hafifti ve Murat'ta çok beğeniyordu bunu.Elbisesine uygun makyajını'da yapıp yatağın başına geldi.Elini Murat'ın yanağına değdirdi. M:Immhm... H:Murat!Hayatım hadi kalk. M:N'olur birazcık daha uyuyayım. H: Peki sen bilirsin ,dedi, teklif var ısrar yok. Hasret koltuğa oturup yanında getirdiği şiir kitaplarından birini açtı.Murat'ı şimdilik uyandırmamaya karar verdi fakat henüz 20 dakika geçince canı sıkılmaya başladı.Murat'ın yanına yaklaştı tekrar,yanağına kocaman bir öpücük bıraktı ve H:Hadi birtanem kalk artık... M:Hasret? (uykuludur daha) H:Efendim? M:Günaydın. H:Asıl sana günaydın hayatım. M:Saat kaç? H:8:50 ,dedi. M:Ooo daha erkenmiş H:Biliyorum ,dedi, ama sensiz geçmiyor zaman yalnız oturmak istemedim.Hem fransızca'da bilmiyorum ki kahvaltı isteyeyim. M:Hııı...tabii bensiz geçermi? (dedi esneyerek) H:Ukala ,dedi (gülümsedi) M:Öyleyimdir.Huyum kurusun. H:Hadi kalk'ta duş'a gir bari. M:Tamam kalkıyorum. Murat duş'tan çıkınca oda servisini arar ve kahvaltı söyler.Kahvaltı edip hemen çıkarlar Murat'ın ona Paris'te göstermek istediği çok şey vardır.Tabii ki birinci sırada Eifel Kulesi vardır.Daha sonra Notre Dame ve Disney Land vardır listede.Akşam olunca ikiside çok yorulmuştur,ve Otel'e giderler.Murat Hasret'i Paris'in en güzel restoranlarından birine götürmek istiyordur.Hasret mavi,kısa,askısız ve dar bir elbise giymiştir.(Yalnız elbisesinin fermuarını kapatmakta biraz zorlanıyordur).Saçlarında ki bukleleri ile bir Peri gibi görünüyordur.Hasret makyajını yaparken Murat kapıda durup izliyordur kendisini. Restoran Otel'e uzak değildi iki aşık Paris sokaklarında el ele yürüyerek restoran'a gittiler,oturup siparişi verdiler.Murat gözlerini bir saniye olsun ayırmıyordu Hasret'ten,onun bu akşam ki güzelliği Murat'ın sık sık dalmasına neden oluyordu. H:Hayatım sana bişey söyleyeceğim. M:... H:Murat?Neyin var? M:.... Hasret Murat'ın eline uzanır ve elini sıkar. M:Efendim birtanem. H:Neyin var senin Murat?Dalıp gittin. M:Evet öyle oldu biraz. H:Ne düşünüyorsun? M:Seni.Daha doğrusu ne kadar şanslı olduğumu. H:Bu da nerden çıktı şimdi? M:Hasret ben ne kadar şanslı bir erkeğim,hayatımda senin gibi bir kadın olduğu için. H:Gerçekten böyle mi düşünüyorsun hakkımda? M:Evet.Sen çok...nasıl anlatsam?Yani ilk gördüğüm gün nasılsan şimdi'de öylesin.Ya aslında çok değiştin ama duyguların falan.Nasıl anlatacağımı bilmiyorum.Güzelsin,zekisin,sesin'de güzel,iyi bir öğrencisin,inatçısın,ara sıra cadı gibisin (der ve gülümser).Kısacası hayalimde ki kadınsın Hasret. H:Hmmhm...Benim böyle her yönümü sevdiğini bilmiyordum. M:Her halini seviyorum.Peki sen benim hakkımda neler düşünüyorsun? Hasret gülümsedi. H:Hayatım'da gördüğüm en yakışıklı,en tatlı ve en iyi müzik hocasısın.Ayrıca çokta iyi bir sevgili.Her küçük derdimle ilgileniyorsun,beni hediyelere boğuyorsun,beni olduğum gibi seviyorsun.Bir kadının isteyebileceği herşey var sende,ve en önemlisi sen benimsin ve seni bu yüzden seviyorum. M:Vaayy bana bu kadar aşıksın yani? H:Evet öyleyim. Murat Kadehini kaldırdı M:Aşkımıza! dedi Hasret'te kadehini kaldırıp H:Aşkımıza! dedi. İkisinin'de yüzünde güller açıyordu.Hiçbirzaman Paris'te oldukları kadar mutlu olmamışlardı. Yemek'ten sonra Otel'e döndüler.Hasret aynanın karşısında küpelerini,Murat ise kol düğmelerini çıkartıyordu.Hasret elbisesini çıkaracakken fermuarı takıldı. H:Hay allah yine mi ya? M:N'oldu hayatım? H:Fermuarım takıldı yine.Yardım edebilirmisin? M:Tabii ,dedi yüzünde tatlı bir gülümseme vardı. Murat Hasret'in fermuarını zar zor açabildi,buklelerini eli ile çekip,her zaman olduğu gibi boynuna bir öpücük kondurdu ve kokusunu içine çekti. M:Hasret hanım çok güzel kokuyorsunuz bu parfümünüzü kim aldı? diye sordu H:Sevgilim. M:Hmhmm...şu yakışıklı müzisyen sevgiliniz mi? H:Hayır diğer sevgilim aldı,hani şu oyuncu olan. M: Demek benden başka sevgililerinde var? dedi.Aynadan birbirlerinr bakıp gülüyorlardı. M:Ben sana gösteririm şimdi hangi sevgilinin aldığını. Hasret'i kucağına aldığı gibi yatağa fırlattı Murat ve gıdıklamaya başladı Hasret'in kahkahaları tüm oda'da yankılanıyordu. H:Murat yapma.Üstümü değiştiremedim daha elbisem dar zaten yırtılacak şimdi. M:Yırtılırsa yırtılsın oyuncu sevgiliniz size yenisini alır. H:Murat yeterr. Murat yorulduğu için Hasret'i gıdıklamayı bıraktı. Oda'yı büyük bir sessizlik kapladı.Murat ve Hasret göz göze geldiler.Paris'e geldikleri ilk gece Hasret bir yolunu bulup ertelemişti bu olayı ama şimdi?Şimdi kaçamayacağını anladı Hasret,üzerinden korkusunu atmaya çalıştı.Murat'ın tutkulu bakışlarından çok etkilenmişti ,daha önce Murat'ı böyle gördüğünü hatırlamıyordu.Daha fazla dayanamadı Murat öptü Hasret'i ve hemen çekti kendini.Hasret Murat'ın ne istediğini biliyordu,ilk defa böyle bişey yaşayacağı için çok heyecanlıydı.Bu olayı Murat'la gerçekleştireceği için'de ayrı bir sevinç yaşıyordu.Hasret Murat'ın ceketine yapışıp çıkarttı sırtından ve Murat yine öpmeye başlamıştı onu.Hasret ise Murat'ın kravat'ını açabilmek ile meşguldu.Herşey çok çabuk gelişiverdi ve bir kaç dakika sonra Hasret,Murat'ın göğsünde yatıyordu. Murat saçlarını okşadı.Kulağına yine güzel sözler fısıldıyordu ve ilk defa tüm içtenliğiyle M:Seni seviyorum aşkım ,dedi......
|
| | | melek_gönülçelen Isınan Üye
Kayıt tarihi : 06/07/10
Mesaj Sayısı : 57
Nerden : kadıöy
Yaş : 25
İlgi alanları : gönülçelen zilemek, bisiklete binmek
Teşekkür Sayısı : 62
Rep Puanı : 3
| Konu: Geri: Gönülçelen Senaryosu C.tesi Eyl. 04, 2010 1:14 pm | |
| 9. Kısım Sabah sabah kapı çalınmıştı.Nesrin hanım daha uyuyordu ve Saime hanım hemen kapıya koştu. Gelenler Murat ve Hasret'ti.Tüm ev halkı onların akşam üzere geleceğini sanıyordu oysa Murat yapılacak çok işleri olduğu için sabah erkenden İstanbul'a dönmek istemişti.Hasret'te her ne kadar Paris'i beğenmiş olsada evini daha doğrusu Murat'ın evini özlemişti. Saime:Hoşgeldiniz. Saimenin yüzünde garip bir ifade vardı. H:Ne o Saime abla şaşırdınmı yoksa? Saime:Aslında evet herkes sizin akşam üzere geleceğinizi düşünüyordu.Hay allah hazırlık yapamadık şimdi. M:Saime hanım ne hazırlığı allah aşkına?Alttarafı kendi evimize geldik.Annem uyandımı? Saime:Hayır efendim M:Hasretciğim sen git duş al istersen bende annemi uyandırmaya gideyim. Saime hanım 'Murat bey bekleyin lütfen' dediğinde Murat çoktan yukarıya çıkmıştı bile. Murat Nesrin hanımın kapısını açarak: M:Günaydın anneciğim biz geldiiik, dedi.Fakat gördükleri karşısında donup kaldı... Yıllar sonra Anne ve Babasını aynı oda'da,aynı yatakta görmeyi hiç mi hiç düşünmüyordu. Ethem:Murat!Sen nerden çıktın?Hem odamızda ne işin var? M:Odamız mı?Baba sen yıllardır bu oda'da yatmıyordun ama 3 gün tatil yapalım dedik asrın değişimi olmuş evde. Nesrin:Murat sandığın gibi değil. M:Neyse ne yapacağınıza siz karar vermelisiniz,ben karışmıyorum.Ben en iyisi gidip duş'a gireyim. Murat hızlı bir şekilde oda'dan çıkar Saime hanımın karşısına dikilir. M:Babam dün gece burada kalmış onu anladık peki biz gittiğimiz gece'de burdamıydı? Saime:Şeyy... M:Saime hanım doğruyu söyleyin. Saime:Evet.Benim üstüme vazife değil tabii ama... M:Ama ne? Saime:Galiba Ethem bey ve Nesrin hanım barışacaklar.Yani bana öyle geliyor. Murat düşünceli bir şekilde Saime hanımın yüzüne bakar. Saime:Afedersiniz. M:Yoo sorun değil beni bu konu'da bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederim.İşinize dönebilirsiniz. Nesrin ve Ethem içeride giyinip kimseye görünmeden evden çıkmanın planını yaparlar. Saime mutfağa iner Murat ise gidip duş alır üzerine bişeyler giyince yatağına atar kendini.Hasret'te hazırlanıp Murat'ın odasına gelir H: Ders'e başlayabiliriz Aşkım.Ayy Murat yani..Aman bee Hocam diyecektim. Murat gülmeye başlar. M:Konak'ta da Paris'te ki kelimeleri kullanmak istiyorsak çok dikkatli olmalıyız,der. H:Biliyorum. Hasret kapıyı kapatır.Murat kalkıp sarılır ona. H:Murat bişey söyleyeyimmi? M:Söyle. H:Bir yandan tatilimiz hiç bitmesin istedim ama bir yandan'da Konağı özledim. M:Bende.Hasret bende!Sana seni çok sevdiğimi söylemişmiydim?der gülümseyerek H:Evet Paristeyken günde en az elli defa. Bende seni seviyorum ama derslerimize baksak? M:İstersen bugün ders yapmayalım, der elini Hasret'in yüzünde gezdirirken. M:Biraz dinlenelim.. H:Olmaz Murat Hoca gösteriye neredeyse hiç zamanımız kalmadı. M:Çok'ta çalışkanmış benim sevgilim. Hasret öksürmeye başlar. H:Öğrencim demek istedin herhalde.Biraz Öğretmen-Öğrenci moduna girmeliyiz. M:Valla ben böyle rahatım tatlım. H:Murat şımarma hemen.Hadi derse başlayalım. M: Peki peki tamam.En son nerde kalmıştık? Murat ve Hasret dersler ile meşgulken kapı çalınır,Levent gelmiştir. L:Nesrin nerede? Saime:Levent bey Nesrin hanım müsait değil. L:Bende hazır Murat yokken odasından iş için önemli evrakları alayım Aslı'ya lâzımmış. Saime:Şey..belki bilmek istersiniz Murat Bey ve Hasret Hanım bu sabah erkenden döndüler. L:Öylemi?Bu kadar erken döneceklerinden haberim yoktu ,der yüzündeki gülümseme kaybolmuştur. Saime:Aslına bakarsanız bizimde haberimiz yoktu.Eğer geçen gün yaşanan şey yüzünden.... Yani yukarıya çıkmak istemiyorsanız gerekli evrakları ben getirebilirim. L:Teşekkür ederim ama gerek yok sanırım...onlara bir özür borçluyum. Levent sessiz adımlarla yukarıya çıkar Hasret ve Murat'ı piyanonun başında çalışırken görür.Murat fazla ciddi olmaya dayanamaz Hasret'i gıdıklamaya başlar. H:Murat yapmaa..Ya sen eskiden böyle değildin. M:Ne yapayım sen yanımda olunca işime konsantre olamıyorum. H:Öylemi Murat bey? M:Evet Hasret hanım. H:İşinize konsantre olamıyorsanız nelere konsantre oluyorsunuz sorabilirmiyim? M:Yanımda ki Hanımefendiye... Hasret'e yakınlaşmaya başlamıştı. H:Murat biri görecek şimdi. M:İyi tamam öyle olsun Hasret hanım... H:Ah benim tatlı sevgilim küsermişte. Levent her zaman ki gibi pat diye girivermişti oda'ya.Hasret ve Murat onu gördüğünde çok şaşırmışlardı,onu bu kadar kısa bir süre sonra konakta göreceklerini düşünmüyorlardı.Levent yavaşça yanlarına yaklaştı.Murat'ın bakışları Levent'i süzüyordu buna daha fazla dayanamayan Levent konuşmaya başladı: L:Ben..ben size bir özür borcum olduğunu düşünüyorum...Şimdi sizden tek istediğim, hiçbirşey demeden beni iki dakika dinlemeniz. Biliyorum geçen hafta çok bağırıp çağırdım size,gereksiz yere kalbinizi kırdım.Ben Hasret'le vakit geçirdiğim için onu daha yakından tanımak istedim,aslında ondan 'hoşlanıyorum' derken arkadaşça hoşlanıyorum demek istemiştim.Hem Hasret ne zaman derslerden sıkılsa benimle gezmek istiyordu.Ama sizi o gün öyle görünce.....nedense..yani çok saçma ama belki Hasret bir daha benimle gezmek veya vakit geçirmek istemez diye düşündüm.Sizin birbirinize aşık olduğunuzu düşündükçe sadece başbaşa gezip tozmak istediğinizi düşündüm..Daha doğrusu..beni unutmanızdan korktum...!Doğrusu bu işte be Murat ben seninle kaç yılımı geçirdim işte kardeş gibiydik biz.Hasret'e de öfkelenmeye başladım.Konu birden uzayıverdi ve nerden nereye gfeldiğini anlayamadım bile.Bidiğim tek şey boş yere bağırıp çağırdığım.Ve.... ben sizi çok özledim yaa... Levent'in gözünden iki damla yaş düşer o kadar üzülmüştür ki arkadaşlıklarının biteceğini düşünürken. M:Gel buraya oğlum gel! Murat ve Levent sarılırlar. M:Senin gibi dost bulunurmu bir daha? Hasret piyanoya dayanmış Murat ve Levent'i izliyordur.Sonra koşa koşa Levent'e sarılır. H:Sen Murat'ın olduğu kadar benimde en iyi arkadaşımsın zaten.Çok yardım ettin bana.Seni unutabileceğimizi nerden çıkardın. L:Bilmiyorum.Çok..çok saçma zaten ama bak yanlış bişey düşünme sana sulandığımı falan onları sinirle söyledim hepsini.Zaten bu aralar bir kızla takılıyorum... M:Bakalım bu kez hangi kızın kalbini kıracaksın? dedi Murat ve gülümsedi H:Bugün Kahvaltıyı dışarda yapalımmı? M&L:Oluur.. Leventin yaptıkları gelir tekrar aklına ve neden böyle bişey yaptığını kendi'de anlayamaz...Hasret yanına gelir. H:Şey Levent bee...şu yeni kızı'da arasana takılalım bizde. M:Haa sahi onu'da ara iyi fikirmiş hayatım hem bizde tanışmış oluruz. L:Yok yaa boşverin gitsin.İki gün sonra başkasıyla takılacağım. Hasret Levent'in omuzuna yumruk atar. H:Çok kötüsün unutma bende bir kadınım ve bizimde gururumuz var. Üç'ü birden gülmeye başlar,Murat anahtarlarını alır ve evden çıkarlar
10. Kısım Saat 03:46'dır.Murat'ta Hasret'te yataklarında dönüp dururlar,uyuyamıyorlardır.Murat Hasret'in odasına gitmek için yola koyulur,uyuyup uyumadığına bakmak istiyordur,Hasret ise temiz hava almak için camı açar, Murat'ın kapıyı araladığını farketmeden. Hasret'i korkutmak istemeyen Murat sessizce:
M:Hasret!Hasret! H:Murat? Hasret Murat'ı göremez.Murat yanına yaklaşır. H:Senide mi uyku tutmadı? M:Evet.Bu aşk var ya bu aşk... H: Paris'te geçirdiğimiz günlerden sonra sen yanımda olmayınca uyuyamıyorum. M:Bende, yatağım buz gibi sen olmayınca. Hasret gülümser.Murat ellerini Hasret'in beline dolar,Hasret başını arkaya yaslar. Camdan bakarlar. M:Bir ömür boyu burada böyle kalabilirim. H:Bende.Murat ne olacak bizim ilişkimiz? M:Nasıl ne olacak? H:Ömür boyu böyle liseli aşıklar gibi saklı saklı buluşacak değiliz herhalde. M:Haklısın.Ben yavaş yavaş annemi bu duruma alıştıracağım sen merak etme aşkım. Aşkım bu kelime o kadar sıcacık geliyordu ki kulağa hele Hasret'in kalbine dokunduğunda içini eritiyordu.Bu kelimeyi Murat'tan duymak onu o kadar mutlu ediyordu ki, Murat'a bunu söylemek için yüzünü ona çevirdi. H:Murat! M:Efendim? H:Senden o kelimeyi duyunca kalbim küt küt atıyor,fırlayacak sanki... M:Hangi kelimeyi? H:Tüm içtenliğinle bana aşkım diyorsun ya..ondan bahsediyorum. Murat Hasret'in yüzüne yaklaşmaya başlar. (sessizce) M:Tekrarlamamı istermisin? Hasret gözlerini kapatmıştı bile oda Murat'a yaklaşıyordu zor çıkan sesiyle H:Evet ,dedi. Dudakları birleşti, ama bu kez değişik bişey vardı.Tutkulu ve ateşli bir öpüşmeydi bu,ikisininde daha önce başına gelmemişti böylesi.Murat Hasret'in yüzünü avuçlarının arasına aldı,Hasret ise ellerini Murat'ın beline koydu.Durduramıyorlardı birbirlerini.Bir an durdular.Murat kendini toparlamaya çalışırken. M:Aşkımmm! dedi, öyle içten söylüyordu ki bunu... H:Şşşh...şimdi konuşma zamanı değil. Hasret tekrar Murat'ın dudaklarına uzandı Murat Hasret'i kendine çekip sımsıkı sarıldı.Tekrar öpüşmeye başladılar.Kapı açıldı ve Nakiye sessiz adımlarla odaya girdi. Camın kenarında iki kişinin öpüştüğünü görüp,onlara yaklaştıkça kim olduklarını'da anlamaya başladı.İçinden bir ses: 'Tabii ya..ah salak Nakiye ah.Başka kim olabilirdi ki Hasret'in odasında başkasının işi olmadığına göre...Hasret veee...Cihan mı bu?Yaktım seni Hasret gece yarısı Cihan'ı odaya almak neymiş göstereceğim sana!' Nakiye:Hasret yaktım seni! H:Nakiş? M:Nakiye ne işin var burda? Nakiye:Murat?Senin burada ne işin var?Ben Hasret eve Cihan'ı aldı sandım. H:Cihan mı,gecenin bir saatinde Cihan'ı nerden çıkardın Nakiş? Nakiye:Boşver şimdi Cihan'ı.Ne yapıyordunuz siz burda bakiim? M:Biz.. (Murat heyecanlanmaya başladı,bu da sesinden anlaşılıyordu.)Hiiç ne yapalım camdan bakıyorduk uyku tutmadı da. Nakiye:Sakın bana yalan söylemeye kalkma Murat ne yaptığınızı gayet iyi gördüm. H:Ne yapmışız? Nakiye:Ay söylemeye dilim varmıyor Nesrin hanım duyarsa keser beni. Nesrin:Neyi duyarsam kesermişim seni Nakiye? M:Anne? Nesrin hanım ışıkları açar Murat Nakiye'ye kaş göz işaretleri ile 'söyleme' demek ister. Nesrin:Nakiye sana soruyorum. Nakiye:Hiiç hiç bişey Nesrin hanım öylesine demiştim ben onu.Aman gecenin bu vaktinde ne dediğimi biliyormuyum ben? Nesrin:Ayrıca bu saat'te neden herkes Hasret'in odasında? Herkesin bakışları Nakiye'nin üzerindedir.Nakiye bu stres'e dayanamaz olan biten HERŞEYİ anlatır.Murat ve Hasret şok olmuşlardır,Nakiye'nin bunları anlatacağını hiç düşünmemişlerdir. M:Nakiye n'aptın sen? Nakiye:Ne yapayım Nesrin Hanım'a yalan söyleyemedim hem bir yandan siz bir yandan Nesrin hanım dayanamadım bu sıkıntıya. Nesrin:Murat,Nakiye derhal odanıza!Bu olayı hiç yaşanmamış sayacağız. M: Peki anne.(çıkmadan önce bir kez daha Hasret'e bakar) Murat ve Nakiye Hasret'in odasından çıkarlar.Nesrin hanım kapıyı kapatıp Hasret'e iki çift lafını söyler. Nesrin:Hasret bak..çok değiştiğini kabul ediyorum hatta hoşuma bile gidiyor şimdi ki tavırların ama nereden geldiğini unutma!Murat'ın öğrencisi isen ona göre davran!Yarın kimse bu konu hakkında konuşmayacak!(sahte bir gülümseme takınıp) İyi geceler Hasretciğim! deyip oda'dan çıkar
|
| | | Miley Israrcı Üye
Kayıt tarihi : 20/05/10
Mesaj Sayısı : 370
Nerden : Edirne
Yaş : 28
İlgi alanları : Senaryo,Müzik,Diziler
Durumunuz : Bekar(evli olacak halim yok ya :D)
Teşekkür Sayısı : 446
Rep Puanı : 1
| Konu: Geri: Gönülçelen Senaryosu C.tesi Eyl. 04, 2010 7:10 pm | |
| |
| | | melek_gönülçelen Isınan Üye
Kayıt tarihi : 06/07/10
Mesaj Sayısı : 57
Nerden : kadıöy
Yaş : 25
İlgi alanları : gönülçelen zilemek, bisiklete binmek
Teşekkür Sayısı : 62
Rep Puanı : 3
| Konu: Geri: Gönülçelen Senaryosu C.tesi Eyl. 04, 2010 7:40 pm | |
| arkadaşlar bu sayfayada 1.kısmı ekledim onu okumasanızda olur haberiniz olsun |
| | | melek_gönülçelen Isınan Üye
Kayıt tarihi : 06/07/10
Mesaj Sayısı : 57
Nerden : kadıöy
Yaş : 25
İlgi alanları : gönülçelen zilemek, bisiklete binmek
Teşekkür Sayısı : 62
Rep Puanı : 3
| Konu: Geri: Gönülçelen Senaryosu C.tesi Eyl. 04, 2010 7:43 pm | |
| 11. kısım Sabah olmuştu herkes kahvaltıdaydı ve gece yaşananlar unutulmuştu.Yani öyle görünüyordu ama aslında kimse unutmamıştı,ne Nakiye,ne Nesrin, ne de Murat.Hele Hasret hiç unutmamıştı. Nesrin hanım ona gecenin bir vaktinde açık açık 'geldiğin yeri unutma' demişti.Acaba bunu Murat'a söylemelimiydi?Ama Anne-Oğul'un arasını bozmak istemiyordu.Sonuçta Nesrin hanımda bir anne, oğlunun iyiliğini istiyor diye geçirdi aklından.Zaten ben kimim ki?Eğitim için roman mahallesinden konağa gelen bir çiçekçi kız.Nesrin hanım haklı diye düşündü.Murat kiim ben kim? Bu düşünceleri ve sessizliği bozan Murat oldu. M:Hasret niye yemiyorsun? H:Hıı?Yiyiyorum ya. M:Tabağın daha dolu ama. H:Hımm..öylemiymiş?Neyse ben..doydum bile size afiyet olsun. Hasret masadan kalkıp odasına girdi,Murat'ın ona verdiği ödevleri aldı eline.Onlara bakıyordu aslında ama dalmıştı.Nesrin hanımın gece söyledikleri kafasında tekrar tekrar yankılanıyordu. Hiç çıkmıyordu aklından.Böyle tepki vermesini bekliyordu zaten,ama Nesrin hanımın laflarının onu bu kadar derin yaralamasına neden izin veriyordu?Aklı çok karışıktı kapının sesiyle kendine geldi elinde hâla kağıtları duruyordu.Levent geldi: L:Ooo Hasret hanım derslere dalmışsınız. H:Hoşgeldin Levent. L:Hoşbuldum canım. H:Nasılsın? L:İyiyim'de sen..hiç iyi gözükmüyorsun. H_ Değilimde zaten. L:Neyin var? H:.......Dün gece Murat benim odama geldi işte biraz şey oldu...o zaman'da Nakiye çat diye girdi içeri öyle işte görüverdi bizi.Ay kelimeleri birbirine karıştırdım şimdi. L:Aman Hasret abartma Nakiye bu ilişkinizi bilse n'olur bilmese n'olur. H:İşin kötüsü Nesrin hanım'da geldi,Nakiye'de ona herşeyi anlattı. L:Bak bu iyi olmamış. Levent toparlamaya çalışır. L:Yani şimdilik hani saklamak istiyordunuz ya bir süreliğine ondan dedim. H:Anladım ama..Nesrin hanım bana dedi ki 'geldiğin yeri unutma'.Murat'a öğrencisi gibi davran. L:Hmm..boşver ya Nesrin bu zamanla değişir fikri.Hadi biraz dışarı çıkıp gezelimmi? H:Yok benim çalışmam lazım.Hem Murat HOCA kızmasın değilmi? L:Odam'dan çık Levent diyorsun yani? H:Yok canım,ondan değil dedim ya işte biraz çalışmam lâzım. L:Tamam anladım ben yukarı çıkıp Nesrin'e bakayım.Sonra görüşürüz. H:Görüşürüz. Levent oda'dan çıkar kapı'nın önünde Murat'la karşılaşır. L:Murat bey nasılsınız? M:Eh işte idare eder.Benim Hasret'e bakmam lâzım. L:Bak tabi bak ama senin ki sana çok kızmış söyleyeyim. M:Sağol Levent söylemesin hiç farketmeyecektim ,der sinirli tavrıyla. L:Hadi ben kaçtım Nesrin'in yanına gidiyorum. Levent yemek oda'sına gider Murat'ta hasret'in odasına girer.Hasret hâla kağıtlarına bakıyordur zorda olsa aklını derslere vermeye çalışır.Hiç başını kapıya çevirmeden konuşmaya başlar. H:Bişey mi unuttun Levent?Bak eğer beni gezdirmek için ısrar edeceksen hiç deneme. Hasret beklenen cevabın gelmediğini görünce başını kapıya çevirdi karşısında Murat duruyordu. H:Ben sandım ki..az önce Levent burdaydı da ondan şey ettim. M:Biliyorum.Kapı'nın önünde gördüm. Hasret başını bu kez cam'a doğru çevirir.Murat yanına yaklaşmaya başlar. M:Hasret!Βana kızgınmısın? H:Yoo hayır. M:Tavırlarından anlaşılıyor kızgınsın bana. H:Gerçekten sana kızmadım.Kendime kızıyorum. M:Neden? H:Boşver şimdi sen neden geldin onu söyle. M:Ben..şeyi soracaktım..Annem sana dün gece ne dedi? H:Hiiç önemli bişey değil. M:Nasıl önemli değil?Hasret Annem bu ağzına geleni söylemiştir eminim. H:Gerçekleri söyledi sadece. M:Hangi gerçekleri?Bak Hasret eğer kalbini kıracak bişey dediyse.. H:Murat,bizim aramızda dağlar kadar fark var.Ben senin evine müzik eğitimi için gelen çiçekçi bir roman kızı,sen ise Türkiye'nin en ünlü müzisyenlerinden biri.Ben senin öğrencinim Murat sende benim öğretmenim.Bunu unutmamamız lâzım. M:Hasret ne diyorsun sen? H:Ne dediğimi duydun Murat.Bence sen benim sevgilim değil öğretmenim ol yine. M:Ne?Yaşadığımız bunca şeyden sonra bişey olmamış gibi mi davranıcam? H:Maalesef öyle olması gerekiyor. M:Hasret!Benden herşeyi iste ama bunu isteme. Hasret'in gözlerinden yaşlar süzülür. H:Benim için çok mu kolay sanki,Murat?Ben bu acıya nasıl dayanmak zorunda kalıyorsam sende dayanacaksın! M:Hayır Hasret ne olursa olsun umurumda değil ben senden ayrılamam,buna dayanamam ki.Yürü Hasret gidiyoruz! H:Nereye? Murat Hasret'i kolundan tutup Salon'a götürür Hasret gözleriden akan yaşları bile silememiştir,ve boynunu eğmiş Murat'ın yanında duruyordur.Murat çok öfkelidir.Levent kolktuk'ta oturup Ethem bey ile konuşuyordur,Nesrin hanım ise tablosunu kurtarmakla uğraşıyordur.Murat hemen konuya girer. M:Anne ne yapmaya çalışıyorsun sen? Nesrin yavaşça Murat'a döner.Ethem ve Levent konuşmalarını yarıda kesip Murat ve Hasret'e bakarlar. Nesrin:Ne demek istediğini anlamadım. M:Hasret'e söylediklerinden bahsediyorum. Nesrin:Ne zaman?Ben bu sabah neredeyse hiç konuşmadım Hasret'le. M:Ben zaten bu sabahtan değil dün gece'den bahsediyorum. Nesrin:Bu konunun kapandığını düşünüyordum. M:Sen ne yapmaya çalışıyorsun?Dün söylediklerin ile Hasret'in kalbini kırdığının farkındasındır umarım. Nesrin:Murat ben...sadece gerçekleri söyledim.Değilmi Hasretciğim? Hasret cevap vermek ister fakat Murat buna izin vermez. M:Senin söylediklerin gerçekler değil. Nesrin:Murat oğlum anlamıyorsun... M:Ben herşeyi gayet iyi anlıyorum.Ayrıca herkes duysun ben Hasret'i seviyorum ve her kim olursa olsun ona zarar vermeye kalkarsa karşısında beni bulur.Bunu herkes böyle kabullenecek.Hasret'in nereden geldiği önemli değil benim için. Murat sesini yükselttiğinin farkında değildi. Nesrin sinirlerine hakim olamaz odasına kapanıp vazo'yu ayna'ya fırlatır.Ethem hemen yanına koşar.Levent,Murat ve Hasret salonda kalırlar. L:Çok güzel iş çıkardın abi.Bu neydi şimdi? M:Yapılması gerekeni yaptım sadece.Hasret benim Sevgilim.Onun üzülmesine dayanamam. L:Bari bir süreliğine saklasaydınız,daha çok erken Nesrin çıldırıyor içerde. M:Ne yapmamı bekliyordun Levent?Annem sevgilime nereden geldiğini unutma,oğlumdan uzak dur demiş,bende aman boşver bir süre saklayıp sonra annemden sorarım hesabını mı deseydim? L:Tabii ki hayır ama..bir süre gözüne görünmeseniz iyi edersiniz. Murat Hasret'in elini tutup sıkıca bastırır. M:Bizde gideriz o zaman değilmi aşkım? der ve gülümsemeye başlar. Hasret başını kaldırıp Murat'ın gözlerine bakar....
|
| | | meliq Isınan Üye
Kayıt tarihi : 06/06/10
Mesaj Sayısı : 73
Teşekkür Sayısı : 79
Rep Puanı : 3
| Konu: Geri: Gönülçelen Senaryosu Paz Eyl. 05, 2010 10:27 am | |
| evet güzel devam |
| | | melek_gönülçelen Isınan Üye
Kayıt tarihi : 06/07/10
Mesaj Sayısı : 57
Nerden : kadıöy
Yaş : 25
İlgi alanları : gönülçelen zilemek, bisiklete binmek
Teşekkür Sayısı : 62
Rep Puanı : 3
| Konu: Geri: Gönülçelen Senaryosu Ptsi Eyl. 06, 2010 1:47 pm | |
| 12. Kısım
--------------------------------------------------------------------------------
İkiside çantalarını hazırlayıp yola koyulmuşlardı bile.Levent'in sorularını yanıtlamadan çıkıp gittiler.Araba'da Murat Hasret'e bu tatsız olayları unutturmak için değişik değişik şeyler anlatıp onu kahkahalara boğuyordu.Hasret Murat'ın her harketini dikkatle izliyordu.Murat'ın yüzünde ki ifade çok komikti ve Hasret Murat'ın bu yönünü daha önce görmediğini fark etti.Gittikçe daha da aşık oluyordu bu adama.Murat her hareketi ile büyülüyordu Hasret'i. H:Keşke..,dedi. Keşke daha önce tanısaymışım seni. M:Efendim hayatım,bişeymi dedin? H:Evet.Murat ben...keşke seni daha önce tanısaydım. Murat Hasret'in eline hafif bir öpücük kondurur ve gülümser. M:Kader işte ne yapabiliriz.Mutlumusun peki? H:Çook..ya sen? M: Deli gibi aşık olduğum kadının yanında mutsuz olmam mümkünmü? Yarım saat sonra Murat arabayı güzel bir evin önüne çekti.İki katlı şirin bir ev.Dıştan hafif pembeye benzer boyanmıştı,Pencere kenarları ise beyaz ve süslüydü.Hasret bu eve bayılmıştı. H:Murat bu ev çok şirin gözüküyor. Murat sadece gülümsedi.Arabadan çantaları alıp kapıya doğru ilerledi.Hasret'e anahtarı uzattı. Eline anahtarı almasıyla birlikte heyecanlanıverdi Hasret,kapının ardında onu neyin beklediğini merak ediyordu.Kapıyı açıp sağ ayağı ile bir adım attı.Gülnaz ona 'Bir ev'e girdiğinde hep sağ ayağınla gir.' demişti.İçeri girdiklerinde Murat çantaları kapının yanına bıraktı,Hasret'te kapıyı kapattı.Murat Hasret'e elini uzattı.Ona evi gezdirmek istiyordu.Hasret evi gezdikçe evin her köşesinin huzurla dolu olduğunu farketti.Nesrin hanımın bu ev'e hiç gelmediğine emindi. Murat Hasret'e mutfağı,banyoyu,salonu,yemek odasını ve misafir odasını gösterdi.Sonra merdivenlerden yukarı çıkıp Hasret'e geri kalan odaları gösterdi.Burada'da müzik odası,yatak odası ve bir banyo daha bulunuyordu.Müzik odasının yan tarafında bir oda daha vardı,Hasret kapıyı açtı.Oda boştu.Duvarları bembeyazdı ve sadece beyaz bir tül perde vardı camda. H:Bu odayı kütüphane olarak mı kullanmayı düşünüyorsun hayatım? M:Hayır. H:Ne olarak kullanmayı düşünüyorsun peki? Murat Hasret'in kulağına eğildi.Sanki ona söylediğini kimsenin duymasını istemezmiş gibi. M:Bu oda ileride olacak bebeğimiz için aşkım. Hasret Murat'a sarıldı.Murat'ın verdiği cevap Hasret'i çok sevindirmişti. H:Eve girmeden önce sana bu ev seninmi diye sormayı düşündüm aslında ama vazgeçtim.. M:Bu ev benim değil. H:Kimin peki? M:İkimizin ,dedi Murat. H:Murat sana inanmıyorum. M:Bence inan hayatım başka şansın yok dedi gülümseyerek. Akşam olmuştu.Murat Hasret'i bir restoran'a götürecekti.Hasret her zaman ki gibi çok şık'tı, bu kez kısa değil uzun,siyah bir elbise giymişti.İnci küpelerini ve kolyesini takmıştı,saçları ise Murat'ın sevdiği gibi düz ve açıktı.Murat Merdivenin başında bekliyordu.Hasret yavaş yavaş aşağı iniyordu. Murat Hasret'i öyle görünce tutulup kaldı,gözlerini on'dan ayıramıyordu.Murat Hasret'i ne zaman görse tutulup kalırdı zaten hele de şık kıyafetler giydiğinde ama bu sefer ki başkaydı.Murat sanki olduğu yere yapışmıştı.Hasret'in yanına bu kadar şık bir elbise alacağını düşünmüyordu malum çok kısa bir sürede hazırlanıp çıkmıştılar.Tabii kendi takım elbisesini yanına alma fırsatı bulmuştu.Murat oldukça yakışıklı gözüküyordu.Hasret indiğinde Murat'ın koluna girdi.Arabaya binip restoran'a gittiler.Murat masa ayırtmaya zamanı bile bulmuştu.Masaya oturdular.Garson geldi: Garson:Hoşgeldiniz efendim.İçecek olarak ne alırdınız? M:Kırmızı şarap. dedi. Garson: Peki efendim.Şarabınız hemen geliyor. Hasret'in gözleri ışıl ışıl'dı,ağzı kulaklarındaydı tabii Murat'ın da öyle.Garson şarapları getirdiğinde ne yemek istediklerine karar vermişlerdi.Murat masanın üzerinden elini uzatıp Hasret'in elini tuttuyordu.Yemekler geldi.Tam Hasret çatalı ağzına götürecekken Murat masadan kalkıp Hasret'in yanına gitti.Daha doğrusu Hasret'in önünde diz çöktü. H:Murat n'apıyorsun herkes bize bakıyor kalk hadi. M:Hasret ben..şey nasıl desem.. Murat cebinden küçük siyah bir kutu çıkarıp kapağını kaldırır.İçinde tek taşbir yüzük vardır. M:Benimle evlenirmisin Aşkım? Artık HERKES onlara bakıyordur.Hasret düşünüyormuş gibi yapar.Sonra Murat'ın elini tutar ikiside ayağa kalkar.Hasret hâla Murat'ın elini tutyordur.Murat'ın diğer elinde ise küçük siyah kutu vardır. H:Evet-evet-evet ,der ve Murat'ın boynuna atılır.Restoran'da büyük bir alkış fırtınası kopar.....
13.Kısım
Tekrar şirin evlerine gelmişlerdir.Hasret aynanın karşısına geçmiş küpelerini çıkartıyordur. Murat yanına gelir ve her zaman yaptığı şeyi yapar:Beline sarılıp boynunu öper.Hasret'e böyle yaklaşmak çok hoşuna gidiyordur. H:Offf...çok uykum geldi. M:Haklısın yorucu bir gün'dü,önce tatsız olaylar sonra'da benim teklifim ağır geldi tabi ,der kendini beğenmiş tavrıyla. H: Daha evlenmedik canım her an yüzüğü atabilirim. M:Tamam tamam bişey demeyeceğim her şey senin istediğin gibi olacak. H:Murat yatalım artık hadi,çok uykum var bak.. Yatak'ta yatıyorlardır fakat ikiside sevinçten uyuyamıyordur.Hasret Murat'a sırtını dönmüş zor'da olsa uyumaya çalışıyordur.Murat Hasret'in beline sarılıp onu kendine çeker.Hasret Murat'ın sıcacık elini belinde hissedince gülümser,Murat ise Hasret'in saçlarıyla oynuyordur.Simsiyah kömür gibi saçları Murat'ın çok hoşuna gidiyordur. Her tarafa yayılan huzur dalgası ikisininde öylece uyuya kalmasına neden olur. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Güneşin ilk ışınları girmişti yatak odasına.Mor,saten çarşaflara yayılmıştı tüm güzelliği ile. Murat uyanmıştı,duşunu alıp giyinmişti.Hasret uyanmadan önce alışveriş'e gitmesi gerekiyordu çünkü ev'de kahvaltılık bişey yoktu.Sessizce çıktı evden.Yarım saat sonra Hasret'te uyandı.Kalkıp cam'dan baktı ve Murat'ı arabayı park ederken gördü.Sabahlığını sırtına geçirip merdivenler'den indi.Murat'ı kapı'da bekledi.Murat anahtarı sessizce çevirdi Hasret'i uyandırmamak için fakat Hasret'i karşısında görünce şaşırdı. M:Hasret!Sen uyumuyormuydun? H:Şimdi kalktım zaten der esneyerek.Dur ben'de taşıyayım. M:Yoo ben taşırım.Hem ben bunları yerleştirirken sende git duş al istersen. H:Tamam. Murat alışverişleri yerleştirirken Hasret banyodaydı.Hem duş alıp hemde şarkı söylüyordu.Çıktığında üzerine beyaz ve hafif bir elbise giyip aşağı indi.Murat'ı mutfakta gördü. Murat dolabın kapağını kapatıp Hasret'e sarıldı. M:hımm...Hasret hanım mis gibi kouyorsunuz yine. H:İltifatınız için teşekkür ederim Murat bey.Açmısınız? M:Ohoo hemde kurt gibi derhal bişeyler yemezsem sizi yerim haberiniz olsun. H: Peki siz oturup bekleyin ben hemen bişeyler hazırlarım. M:Yoo,yoo böyle güzel bir bayana yardım etmem gerek. H: Pekala nasıl isterseniz.Sizde masayı hazırlayın o zaman. M:Olur. Murat masayı hazırlar bardak,çatal herşeyi koyar masaya.Sonra bahçeye çıkıp bir gül koparır.Tekrar Hasret'in yanına döndüğünde elinde ki gülü Hasret'in burnuna doğru uzatır.Hasret Murat'a dönüp, öptü onu. H:Çok tatlısın Murat. M:Senin kadar olamam aşkım.Hadi kahvaltı hazırmı?Çok açım. H:Hazır. Kahvaltı masasına otururlar.Murat Hasret'i peynirli,domatesli kızarmış ekmekle beslemeye çalışıyordu. H:Aşkım yeter artık patlayacağım. M:Olsun hayatım ye sen. H:Muraat şişman bir gelin olmamı mı istiyorsun? M:Ben seni her halinle seviyorum.İstersen 100 kilo ol. H:Ben 100 kilo olmak istemiyorum ama. M:Hadi Hasret bak bu son.Tamam mı? H:Off..tamam. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Hasret yatak odasında ki balkon'a çıkmış sandalye'de oturuyordu.Elinde cep telefonu vardı.Gülnaz'ı arayıp aramamakta kararsızdı.Murat'la evleneceğini söylemek istiyordu ama Murat'ın bunu nasıl karşılayacağını bilmiyordu.Hasret gökyüzüne bakarken Murat geldi. M:Hasret ne yapıyorsun burada? H:Hiiç oturuyorum işte. M:Birinimi aradın? H:Hayır arayıp aramamakta kararsızım. M:Kimi aramak istiyorsun ki? H:Ablamı.Birine bu olanları anlatmam lâzım ama bir süre söylemesek mi? M:Ara. H:Ne? M:Söyle ablana evleneceğimizi. H:Sahi mi? M:Evet sahi.Saklamamıza gerek yok.Bütün dünya duysun. Balkona çıkar ve bağırmaya başlar. M:Ben Hasret'i seviyoruuummm.Seni seviyorum Hasreet!! H:Murat tamam sus.Yeter anladım bende seni seviyorum. Murat Hasret'in karşısında ki sandalye'ye oturur. M:Hadi ara Gülnazı. H:Tamam tamam arıyorum. Hasret bakkalın numarasını tuşlar ve Kadriye teyzeyi arar. H:Alo Kadriye teyze. Kadriye:Asret kızım.Nasılsın? H:İyim be teyzem sen nasılsın? Kadriye:Bende iyiyim.Gülnazlanmı konuşçan? H: hı hı evet. Küçük oğlana seslenir. Kadriye:Git bakem oğlum Gülnaz ablana söyle telefon var. Çocuk gider.Geldiğinde: Çocuk:Gülnaz ablam yok.Ama Burran amcamı çağırdım. Kadriye:Tamam. Kadriye bakkalın hesap kitap işlerine döner.Hasret'e kimin geleceğini söyleme gereği bile duymaz. Hasret cep telefonunu kucağına koymuş Murat'la konuşuyordur.Ne de olsa ablamın gelmesi uzun sürer diye düşünür. Burhan gelir. Hasret telefonu tekrar eline alır. Kadriye telefonu Burhan'a verir.Burhan daha Alo diyemeden Hasret anlatmaya başlar. H:Ablaa bil bakalım n'oldu?Dün gece Murat Oca ay yani Murat bana evlenme teklifi etti.Bende kabul ettim yakında evleniyoz.Ama maalledekilere hele de babama çaktırma daha. Burhan:Hasret? H:Baba??
|
| | | meliq Isınan Üye
Kayıt tarihi : 06/06/10
Mesaj Sayısı : 73
Teşekkür Sayısı : 79
Rep Puanı : 3
| Konu: Geri: Gönülçelen Senaryosu Ptsi Eyl. 06, 2010 3:51 pm | |
| evet çok güzel devam lütfen |
| | | melek_gönülçelen Isınan Üye
Kayıt tarihi : 06/07/10
Mesaj Sayısı : 57
Nerden : kadıöy
Yaş : 25
İlgi alanları : gönülçelen zilemek, bisiklete binmek
Teşekkür Sayısı : 62
Rep Puanı : 3
| Konu: Geri: Gönülçelen Senaryosu Salı Eyl. 07, 2010 12:50 pm | |
| 14.Kısım Hasret gözlerine inanamıyordu.Bembeyaz gelinlikler,duvaklar,taclar.Murat ve Hasret elele tüm mağazayı gezdiler. Bayan:Hoşgeldiniz efendim,size nasıl yardımcı olabilirim? M:Biz şimdilik sadece bakıyoruz. Bayan: Peki efendim.Bir ihtiyacınız olursa.. _ _ _ _ _ M:Gözüne takılan bişey oldumu hayatım? H:Murat bunlar okadar güzel ki...karar veremeyeceğim galiba. M:Sen iste sana mağazayı alayım aşkım. H:Yok canım o kadar'da değil. M: Peki nasıl bişey istiyorsun tarif et biraz. H:Öyle zenginlerin giydiği düz gecelik gibilerinden istemiyorum dedi gülerek. M:Hayatım sende zengin sayılırsın artık. H:Biliyorum ama ben başkayım dedi Murat'a sarılırken. M:Evet öylesin. H:Ayrıca gelinliğim BEMBEYAZ olacak öyle şampanya rengi,gri,krem istemiyorum! derken yüzünde sert bir ifade vardı. M:Aaa Hasret!Bak aklıma ne geldi.Hazır burdayız kına gecesine ve Nişan'a da bişeyler alalım ne dersin?Hem sık sık gelmemize'de gerek kalmaz. H:Olur o zaman önce onlar'dan başlayalım. Murat ve Hasret mağazanın diğer tarafına geçtiler burada beyaz'dan eser yoktu.Her yerde rengarenk elbiseler vardı.Hasret hayatına girmeden önce Murat alışverişe çıkmanın iğrenç ve sıkıcı bişey olduğunu düşünüyordu.Hasret'le her alışveriş'e çıkışın'da öyle mutludur ki... Murat bir duvara yaslanmış Hasret'i izliyordur.Hasret ise elinde ki kırmızı elbise'ye bakıyordur. 'Ne kadar değiştin Hasret.Kendin değiştin yetmedi,beni'de değiştirdin.Nasıl yaptın bunu?' Murat bu düşüncelerle boğuşurken Hasret'in seslendiğini farketmez. H:Murat!Murat! M:Efendim? H:Bu nasıl? Hasret elinde kırmızı,tek askı'lı bir elbise tutuyordur. M:İstersen dene üzerinde nasıl duruyor ona bakarız. H:Tamam. Hasret kırmızı elbiseyi giyip çıkar.Upuzun,kırmızı elbise ve Hasret'in omuzun'da duran tek bir askı.Elbise'nin alt kısmı bir kaç altın rengi pul'la süslüdür.Sade ve şık bir kıyafet'ti bu. H:Nasıl? M:Bence kına gecesi için gayet uygun.Daha şıkları'da vardı istersen bak. H:Bu olmamış mı? M:Olmuş tabii,ama belki daha başka bişey istersin diye dedim. H: Diğerleri çok kabarık ve ben sadece gelinliğimin kabarık olmasını istiyorum. M:Sen bilirsin.Böyle sade daha çok yakıştı zaten tüm güzelliğin çıktı ortaya.Aslında benden başka kimsenin bu güzelliği görmesini istemem ama bu birkaç gecenin sonunda benim olacağın için...dert etmiyorum. H:Aferin sana. Hasret üstünü değiştirdi,ama tekrar tekrar değişik elbiseler denedi.Nişanlık olarak'ta yosun yeşili saten bir elbise seçtiler.Elbise'nin iki ince askısı vardı.Kına gecesi için seçtikleri elbisenin aksine bu elbise kısaydı.Belinde küçük bir kemeri vardı.Elbisenin altından küçük küçük tül parçaları sarkıyordu.Sıra gelinliğe geldiğinde ikiside heyecanlanmıştı.Gözüne çarpan gelinlikleri denedi Hasret,ama hoşuna gitmediler.Bazı gelinlikler büyük,bazıları küçük'tü.Hasret bir türlü kendine göre olanını bulamadı.Hatta biri üstüste atılmış değişik beyaz tonlarında kumaş parçalarından yapılmıştı sanki. H:Bu da olmadı değilmi? M:Hayır bu da güzel değil,sana daha güzeli lâzım.Sen üstündekini çıkar bende başka gelinliklere bakayım. Murat gelinliklerin arasında dolaşırken eli ister istemez karşısında ki gelinliğe gitti.Bu gelinlik...muhteşemdi.Murat Hasret'i bu gelinliğin içinde hayal etmeye çalışıyordu.Sonra vazgeçti. Nasıl olsa deneyince göreceğim diye düşündü.Gelinlik askısızdı,üst kısmı sıkı ve gümüş işlemeliydi.Gelinliğin altı Hasret'in istediği gibi kabarıktı,bazı yerlerinde parlak taşlar vardı,bir tarafı biraz yukarı toplanmıştı.Tam orasında küçük beyaz bir gül vardı.Murat dayanamadı gelinliği eline alıp Hasret'e götürdü. M:Al hayatım bunu dene. Hasret gelinliği eline alıp denemeye karar verdi.Murat koltuk'ta oturup eski dergileri karıştırıyordu.Hasret dışarı çıktığında ise,rüya gördüğünü sandı.'Bu bir Melek olmalı.'diye düşündü.'Yoo hayır.Bu benim Meleğim.' H:Nasıl olmuşum? derken uzun siyah saçlarını savurdu. M:M..Melek gibi.Bembeyaz,kanatlı bir Melek gibi. H:Gerçektenmi? Hasret dönüp aynaya baktı gerçekten diğer gelinliklere bakış bu muhteşemdi.Küçük parlak taşları ışıkla oynuyordu.Hasret aynaya bakarken dalıp gitmişti.Murat'ta Hasret'e bakıyordu.Kendini toparladığında H:Şey ben üstümü değiştireyim,gidelim artık kaç saat'tir burdayız. M:Tamam bende elbiseleri ödeyeyeyim. Murat elbiseleri ödemişti,Hasret'te üzerin değiştirip Murat'ın yanına geldi.Mağaza'da ki çalışanlardan biri kıyafetleri arabaya taşıdı.Mağazadan elele çıakacaklar iken magazincileri farkettiler. H:Murat nerden çıktı bunlar şimdi. M:Bilsem... H:Ne yapacağız? M:İzle ve gör dedi gülümseyerek. Kapının önüne çıktıklarında soru yağmuruna tutuldular. Murat bey evleneceğiniz doğrumu? Annenizin bu ilişkiden haberi varmı? Düğün tarihi ne zaman? Bir açıklama yapmayı düşünmüyormusunuz? ... M:İşte açıklıyorum,evet evleneceğimiz doğru ve annemin bu ilişkiden haberi var.Düğün tarihini daha belirlemedik ama en kısa zaman da evlenmek istiyoruz. Murat ve Hasret arabaya binip oradan uzaklaştılar. H:Anenin haberi yok ki evleneceğimizden. M:En geç bu akşam Televizyonu açtığında olacak işte. H:Çok kötüsün Murat.. 15. Kısım Bir Cumartesi akşamı Murat televizyonun karşısında oturuyordu.Hasret Murat'ın dizinde yatıyordu.O güzel siyah saçları Murat'ın üstüne yayılmıştı.İster istemez elini Hasret'in saçlarına götürdü Murat,okşadı saçlarını.İkisine de huzur veriyordu bu.Bir eli Hasret'in saçlarındayken bir elinde kumandayla zaplıyordu Murat.Televizyonda izlemeye değer bişey yoktu.Birdenbire bir kanal'a takıldı.
ŞOK!ŞOK!ŞOK!
Murat Turalı evleniyor!
Ünlü müzisyen Murat Turalı geçtiğimiz günlerde henüz ismini bilmediğimiz sevgilisi ile elele görüntülendi.Bir gelinlik mağazasın'dan çıkan çift bayağı alışveriş yapmış olmalı ki mağaza'da ki çalışanlar kucak dolusu poşetleri arabaya taşıyorlardı.Uzun zaman'dır ortalık'ta görünmeyen Murat Turalı evleneceklerinin doğru olduğunu,annesinin'de bu ilişki'den haberdar olduğunu açıklarken,Düğün tarihinin daha belli olmadığını fakat en kısa zaman'da evlenmek istediklerini dile getirdi. Hayırdır Murat Bey,yangın'dan mal mı kaçırıyorsunuz? 'En kısa zaman'da evlenmek istiyoruz' kısmı kafamız'da soru işaretleri yaratsa'da bize düşen bu çift'e ömür boyu mutluluk dilemek...
Konak'ta:
Ethem:Nesrin çabuk koş bunu görmen lâzım! Nesrin:N'oluyor Ethem? Ethem:Oğlumuz evleniyor ve biz bunu televizyon'dan duyuyoruz. Nesrin:Aman allahım inanamıyorum.Benim oğlum...bu kız'la..yoo yo hayır olamaz.Bir yanlış anlaşılma olmalı. Ethem:Nesrin ne diyorsun sen?Oğlumuz açık açık evleniyoruz demiş üstelik senin bu ilişkiden haberin olduğunu'da söylemiş. Nesrin:Ne??Nakiyeee, Nakiye koş!Ay Ethem bana bişeyler oluyor. Nesrin bayılır. Bekir'in Kahvesin'de: Bekir:Burran,Burran be. Burhan:Ne var be Bekir ne bağrırsın?İki dakka uyuyalım dedik masa başında. Bekir:Baksana senin Asret'len Murat Oca'sı elele. Burhan:Aç bakayım bunun sesini. Bekir:Aaa emde evlenecez demişler.Ani senin kız'lan Cihan'ı baş göz edecedik? Burhan:Bekiir zaten sinirim tepemde bide sen başlama istersen. Burhan kahveden çıkar. H:Murat ne yaptık biz?Evleneceğimizi ailelerimize söylemeden magazincilere,gazetecilere söyledik.. M:Ne var bunda? H:Murat anlamıyorsun.Ailelerimizin bizden duyması gerekirdi televizyondan değil. M:Öyle tabii ama...yani eninde sonunda zaten öğrenecektiler. Hasret başını Murat'ın dizin'den kaldırır.Murat'ın gözlerinin içine bakar. H:Eminmisin?Yani...bizden öğrenmemeleri kötü değilmi? M:Bilmem,ama bildiğim tek şey var o'da dert etme sen bunları aşkım. Murat elini Hasret'in yüzün'de gezdirir. M:Biz çok mutlu olacağız,evleneceğiz,çocuklarımız olacak ve ben seni her zaman seveceğim. H:Bende seni. M:Gördünmü bak?Önemli olan bu. Sabah Hasret uyandığın'da Murat yanın'da yoktur 'Beni uyandırmamak için aşağı inmiştir' diye geçirir aklından.Hasret yavaşça yataktan çıkarken Murat Burhan'ın kapısını çalar....
16. Kısım Kapıyı çaldığında açmak için kimse gelmez.Murat'ın aklına bu işten vazgeçmek gelir ilk olarak. M:"N'apıyorsun oğlum sen burda?Hasret'e sormadan neden böyle şeylere kalkışıyorsun?Hasret duyarsa ne olacak?" Murat karar vermişti kimse birşey farketmeden geri dönecekti.Hasret'le konuşup sonra tekrar gelecekti belki.Hatta Hasret'le beraber gelmeyi düşünüyordu.Murat arkasını dönüp bir adım attığın'da kapı açıldı. 'Allah kahretsin!Şimdi çık işin içinden Murat,hadi açıkla bakalım niye geldiğini!' Gülnaz:Murat Oca?Ayırdır saba saba? Murat tekrar evin kapısına yönelir. M:Şey Gülnaz..Burhan bey evdemi acaba? Gülnaz:Bilmem bakmadım.Gelsene içeri.Kavaltı'da etmemişindir sen. Gülnaz Hasret ve Murat hakkında birşey söylemez."Bişey söylemedi bizim hakkımızda,demek ki bişey bilmiyor." diye geçirdi aklından. M:Yoo Burhan bey yoksa... Gülnaz:Aaa ayatta olmaz bir yere bırakmam o kadar gelmişin kapımıza kadar. M:Eh peki bir çaya hayır demem, dedi Murat isteksizce. Gülnaz ve Murat mutfağa geçtiler,çay'ı hazırlarken: Gülnaz:Murat Oca Asretim nerde? Murat yüzünün kızardığını farkedip gülümser.Ne zaman Hasret'in ismi geçse gülümsemeden edemiyordur Murat. M:Hasret mi?Hasret şey de...ee Levent'le okul'da ders çalışıyorlar. Murat durumu zar zor kurtarmıştı.Nasıl diyebilirdi ki Hasret yeni evimizde diye?Çayını içip Burhan'a görünmeden gitmek istiyordu.Uzaklaşmak istiyordu buradan.Neden gelmişti ki zaten?Evlilik olayını açıklamak için tabii,ama Burhan'ın karşısına geçip ne diyecekti.İçin'den garip şeyler oluyordu.İsmini bilmediği şeyler.Yoo birinin ismini biliyordu.Kokuydu bu.Peki neden korkuyordu?Sessizliği Gülnaz bozdu. Gülnaz:Sen babamlan ne konuşcadın be Oca? M:Bak onu bende bilmiyorum işte ,dedi sessizce. Gülnaz:Ne dedin Oca duymadım'da. M:Şey Hasret hakkında konuşmaya geldim. Gülnaz:Asretmi?Kötü bişey yok dimi? M:Yoo yoo Hasret çok iyi. Gülnaz:E madem konuşcanız ben gidip babamı uyandırayım. M:Gerek yok uyuyorsa uyandırma ben başka zaman'da konuşurum. O sıra'da Burhan mutfağa girer. Burhan:Gülnaz kavaltı azır mı be kızım? Gülnaz:Baba bak Murat Oca senlen konuşmaya gelmiş. Burhan:Murat Oca?Ne işin var burda? Murat oturduğu yerden kalkar. M:Şey ben... Burhan:Gülnaz bizi yalnız bırak! Gülnaz:Ama kavaltı.. Burhan:Bizi yalnız bırak dedim Gülnaz. Gülnaz mutfaktan çıkıp köşeye saklanır.İçerde Hasret hakkında çok önemli şeylerin konuşulacağına emindir.Kadir gelip Gülnaz'a yaklaşır. Kadir:Abla kahvaltı hazırmı? Gülnaz:Sus bağırma bee ne bağırırsın.Şurda oturmuş kapı dinlerim görmezmisin. Kadir'de merdiven'e oturup konuşmaları dinlemeye karar verir. Burhan:Sen angi yüzle geldin buraya? M:Burhan bey biliyorum bana kızgınsınız,aslında buraya gelmemin nedeni de bu.Sizin'le Hasret hakkında konuşmaya geldim. Burhan:Anma onun adını kandırdı beni.Müzik eğitimi görecem dedi,ne eğitimi görüyormuş meğer... M:Lütfen iki dakika beni dinleyin olay göründüğü gibi değil. Burhan istemeyerek'de olsa sandalye'ye oturur.İlgilenmiyormuş gibi görünse'de Murat'ı dikkatlice dinliyordur. M:Öfkenizi anlayabiliyorum.Biz aslında..yani Hasret ve ben size bunları anlatacaktık yüzyüz'e konuşmak istemiştik sizinle.Ben evlenme teklifi edince Hasret heyecanlandı hemen Gülnazı aramak istedi..o sıra'da sizin telefon'da olduğunuzu bilmiyordu tabii.Bir insanı karşıdan izleyip beğenmek başka,bir insanla aynı evi paylaşıp sevmek başka..Ben kızınıza aşık oldum. Burhan:.....eee bana ne bundan?Yine'de böyle bişeyi yapmamalıydı be Oca.Sen onun Ocasısın o'da senin öğrencin. M:Aşk işte.Siz hiç mi aşık olmadınız?Ben Hasret'i çok seviyorum onu kaybetmek istemiyorum. Burhan:Sen zenginsin etrafında kız dolu,Asret'ten başkasını bulamadınmı oynama. M:Onlar gerçek değil hepsi para peşinde.Ben aşk'ın ne olduğunu Hasret'le anladım.Hasret bana tekrar gülmeyi öğretti. Burhan:Asret'i gerçekten severmisin? M:Evet hemde çoook onsuz bir hayat...düşünemiyorum bile.Ben Hasret'e çok alıştım. Burhan:Nerde o şimdi? M:Hasret'in buraya geldiğim'den haberi yok.O'na söylemek istemedim.Gerçekten Hasret çok üzülüyor.Telefon görüşmesin'den sonra çok ağladı.Babalar kızlarının ağlamasını istermi? Burhan:İstemez.Ele de benim kara kızım.O'nun o yeşil gözlerinin ağlamasına dayanamam. Murat bu konuşmanın başarılı geçtiğini düşünüyordu.Burhan'ın gözleri dolmuştu.Gülnaz ve Kadir duydukları karşısında şaşıp kalırlar... M:Burhan bey iyimisiniz? Burhan:İyiyim.Sağolasın Murat ben...Asret'in kalbini kırdım galiba. M:Evet..yani biraz öyle oldu. Burhan:Senden bişey isteyebilirmiyim? M:Tabii ki. Burhan:Asret'i maalleye getirirmisin.Konuşmak istiyorum.Konağa gelmesem da iyi olacak. M:Getireceğim bundan emin olun.Yalnız biz..kararımızdan vazgeçmedik. Burhan:Ne kararı? M:Evlilik kararı.Her ne olursa olsun biz evleneceğiz zaten,ama Hasret sizin rızanız olmadan evlenmek istemiyor.Ben..ben'de tabii. Burhan:Önce kızım'lan konuşmam lâzım. M: Peki siz nasıl isterseniz.Ben kalkayım artık daha okul'a uğramam gerek. Burhan:Biz sizi bu akşam yemeğe davet etsek.Bir tas bişeyler yesek akşama? M:Yok gerek yok gerçekten.Zahmet olmasın size. Burhan:Yok bea ne zameti.Biz'de zaten fazla yemek yok yani size fazla bişeyler... M:Hiç önemi yok gerçekten.Düşünmeniz yeterli.Mutlaka geleceğiz.Ayrıca yemeklerin bolluğu,çeşitleri önemli değil.Önemli olan herkesi biraraya getirmesi. *** Akşam olduğun'da Murat ve Hasret mahalleye geldiler.Hasret çok heyecanlıydı.Murat'ın babasıyla daha önceden konuştuğunu bilmiyordu.Murat sadece 'Gülnaz bizi bu akşam yemeğe davet etti,hem bu Baban'la konuşmak için iyi bir fırsat.' dedi. Hasret elini kapıya uzattı,ama tekrar geri çekti.Yapamadı.Aslında ortada kötü bişey yoktu ki.'Bu korku niye?' diye geçirdi aklından. M:Hadi hayatım çalsana artık şu kapıyı ,dedi elini Hasret'in omuzuna koyarken. H:Efendim? M:Kapıyı çalsan diyorum. H:Hı hı..Murat ben...korkuyorum. M:İnan bana hayatım korkmana hiç gerke yok derken gülümsedi.Hasret neden gülümsediğini anlamadı. Tüm cesaretini toplayıp kapıyı çaldı Hasret.O'nu rahatsız eden bişey vardı ama ne olduğunu bilmiyordu.Gülnaz kapıyı açtı.Arkadan Kadir göründü,Hasret buna çok şaşırdı.Kadir nerdeyse hiç evde durmuyordu.Gülnaz onları çok bekletmeden içeri aldı."Salon'a" geçtiklerinde Burhan koltuğa oturmuş cam'dan bakıyordu.Hasret babasının yanına yaklaştığında Burhan başını kaldırıp kızına baktı.Üzgün görünüyordu.Gözgöze geldiler,bir süre öyle kaldılar.Burhan kalktı kızını alnından öptü göğsüne bastırdı.Hasret ağlamaya başlamıştı,Babasını ne kadar sevdiği bir kez daha anlayarak. Murat,Gülnaz ve Kadir sadece izlediler.Gülnazın gözlerinden birkaç damla yaş aktı.Hiç konuşmadılar,kimsenin ağzından bir söz çıkmadı,sadece gözler konuşuyordu.Burhan eli ile Gülnaz ve Kadir'in de gelmesini işaret etti.Çocuklarına sıkı sıkı sarıldı sanki hepsini kaybetmekten kotkuyordu.Murat duvara yaslanmış izliyordu.İçinde bir huzur vardı nedense. Burhan başını kaldırdı,Murat'a bakıp gülümsedi.Çocuklarından ayrılıp Murat'a doğru iki adım attı.İzleme sırası Hasret'te idi.Burhan Murat'a sarıldı.Murat onun oğlu sayılırdı artık. Burhan:Oğlum,dedi gözünde ki yaşlarla. Murat çocuk gibi seviniyordu.Artık sıcaklığını hissedebileceği bir Baba'sı vardı.Ethem gibi değildi Burhan.İçten'di,samimiydi...çocuklarının yaptığı işlerle dalga geçen biri değildi.Çocuklarının aşk'larına saygı duyan biriydi.Murat Hasret'e bakıp gülümsedi.Hasret koşup babasın'a sarıldı. H:Baba'mm.Seni üzdüm biliyorum... Burhan:Şşşt. Burhan elini uzattı.Hasret elini öptü,Murat anladı sıra ondaydı.O'da Hasret gibi öptü elini .Tekrar sarıldılar. Gülnaz:E adi madem yeme geçelim artık. Hasret ve Gülnaz yemekleri sofra'ya taşıdılar.Sofra'da çok şey yoktu ama Murat'ın çocukluğun'dan beri görmediği huzur vardı masa'da.Bir birine laf atan anne ve baba değil mutlu bir aile vardı.İğneleyici bakışlar değil,gülümsemeler,kahkahalar vardı.Murat (Hasret'le başbaşa yediği yemeklerden hariç) ilk defa bir yemek'te bu kadar mutluydu. Sessizliği Burhan'ın şu cümlesi bozdu: Burhan:Annen ve Baban'a söyle en kısa zamanda Asret'i istemeye gelebilirler. Hasret ve Murat gözgöze geldiler,ikisi'de biliyordu,Hasret'i isteme'nin ne kadar zor olacağını... |
| | | melek_gönülçelen Isınan Üye
Kayıt tarihi : 06/07/10
Mesaj Sayısı : 57
Nerden : kadıöy
Yaş : 25
İlgi alanları : gönülçelen zilemek, bisiklete binmek
Teşekkür Sayısı : 62
Rep Puanı : 3
| Konu: Geri: Gönülçelen Senaryosu Salı Eyl. 07, 2010 12:52 pm | |
| arkadaşlar bu senaryo 17 kısım ve son kısmını ekleyince bitiyo ama ben belki devamın ı kendim yazarım.bundan sonra yepyeni b senrayo ekliyorum başları karışık ama sonu mükemmeeeelllllllll okumanız dileyiyle |
| | | meliq Isınan Üye
Kayıt tarihi : 06/06/10
Mesaj Sayısı : 73
Teşekkür Sayısı : 79
Rep Puanı : 3
| Konu: Geri: Gönülçelen Senaryosu Salı Eyl. 07, 2010 4:59 pm | |
| hmm o zaman sana kolay gelsin arkadaşım |
| | | |
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
1 sayfadaki 2 sayfası | Sayfaya git : 1, 2 | |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
Forum Saati Perş. Kas. 21, 2024 10:26 am .
Powered by Gönülçelen Fan Sitesi Copyright ©2010 - 2011
Gönülçelen Dizisi Fan Sitesi©
| |