Selülitin kronolojisi
Selülitten ilk kez Avrupalı doktorlar tarafından 19. yüzyıla girilirken bahsedilmişti. Tıp literatüründe kulağa ilginç gelen birçok isimle adlandırılmıştı. Bunlardan bazıları; mezenkimal hastalığı, selülitik dermo-hipodermoz
ve panniculosis’tir.
• 1920’de Fransız bilim adamları Alquier ve Paviot durumu ilk kez
tarif etti.
• 1966’da İspanyol dermatolog M. Bassas Grau selülit dokusunun etrafında sıvı biriktiğini onayladı.
• 1972’de G.Muller ve F.Nurnberger adlı doktorlar, selülitin meydana geldiği yerde ayrıca elastin sayısında düşüş ve kolajen demetlerinde düzen farklılıkları olduğunu gözler önüne serdi.
• 1994’te İtalyan Anatomi Patoloğu ve Moleküler Biyolog Profesör Sergio Curi selülitle normal yağı karşılaştıran çalışmalar yürüterek, selüliti farklı
bir sendrom olarak ifade etmek suretiyle, selülite bilimsel geçerliliğini kazandırdı. Buna rağmen doktorların pek çoğu hala selülitle ilgili tedavilerinde; selülite normal yağ muamelesi yapmaktadır. Bu nedenle de geçmişteki selülit tedavileri ya çok az etki göstermekte ya da hiç etki göstermemektedir.
Selülitin nedenleriSelülit sürekli ilerleyen bir durumdur. Çok küçük bir pürüz olarak başlayabilir ancak daha
sonra hem özgüveni hem de vücut sağlığını derinden etkileyen büyük bir engele dönüşebilir.
Selülit en çok hormonlar sebebiyle ortaya çıkar. Aslında erkeklerin selülitlerinin olmayışının temel nedeni de vücutlarında kadınlara oranla daha az östrojen hormonu bulunmasıdır. Diğer bir faktörde kalıtımdır. Eğer annenizde selülit var ise sizde de olma olasılığı yüksektir.
Bu hormonal ve kalıtımsal faktörler, bazı bölgelerdeki dermisin daha kolay zarar görmesine neden olur. Selülitli bölgelerdeki dermis altı yağ hücreleri deri yüzeyine daha yakındır çünkü dermis
hasar görmüştür. Kadınlardaki dokular erkeklerdekilere göre daha az esnektir; bu da kadınların erkeklere göre yaş ve çevre etkileri ile neden daha çabuk hasar gördüklerini gösteren diğer bir etkendir.
Bazı nedenlerden dolayı kadınların bacaklarında çok kolay çürümeler meydana gelir ve görünür kılcal damarları çıkabilir. Bu da zayıf damarların varlığına işaret eder, bu durum da selülitin temel nedenlerinden birini oluşturur. Bu durumun nedeni hormonal veya kalıtımsal olabilir ancak kanıtlara dayanarak gerçekliğinin şüphesiz olduğu