Umut Kurt: Yapmadığım iş kalmadı! Plasiyerlik de yaptım, havuz kimyasalı da sattım.
İş konusunda son derece maymun iştahlıyımBol ödüllü 'Beynelmilel' filmi ve atv'nin efsane dizisi 'Hatırla Sevgili'yle tanınan Umut Kurt, 'Gönülçelen'in 'Klarnetçi Cihan'ı olarak şöhretini pekiştiriyor. Dizide klarnet çalan Kurt, çocukluğundan beri müzikle iç içe olduğunu belirterek, "Önümüzdeki sezon izleyiciye birkaç parça çalacak kıvama geleceğim" dedi.
'Roman klarnetçi Cihan' rolüne nasıl hazırlandınız?Hem Aydın Elbasan'la hem de Savaş Zurnacı'yla klarnet, dans ve roman dili üzerine çalıştık. Bunu samimi kılmaya çalıştık. Mekanları gezdik, orada yaşayan insanlarla tanıştık. Romanlar çok sıcak insanlar, bizi hemen benimsediler...
Klarnetle aranız nasıl?Klarnetle haşır neşir oluşum çok yeni. Dizide çaldığım klarnet, 'Beynelmilel' filminden hatıraydı. "Klarnet çalacaksın" dendiğinde, bu klarneti elime aldım. Savaş Zurnacı'yla onu iyice temizledik, tamir ettik. Ben çalmaktan çok keyif aldım ama Allah komşularıma sabır versin.
Dizide çalıyor musunuz yoksa çalar gibi mi yapıyorsunuz?Çıngar Çalgı Grubu'yla beraber çekilen toplu sahnelerde gerçekten ben çalıyorum. Onların da desteği olunca güzel bir uyum sağlıyoruz. Ama bazı sahnelerde benim çalmama imkan yok. Çok ustalık gereken yerlerde zaten risk almam; öyle bir iddiam da yok. Ama önümüzdeki sezon seyirciye birkaç parça çalabilecek kıvama gelmeyi istiyorum.
13 YILDIR OYUNCUYUM
Enstrüman çalabilmek bir oyuncu için avantaj mıdır?Tabii ki! Oyuncu donanımlı olmalı. Bizde zaten müziği herkes çok sever, herkes çalar, söyler. Bollywood'a yakın bir halimiz var. Ben müzisyen değilim, sadece müzisyeni oynayacak altyapıya sahibim. İki dizide şarkı söyleyip enstrüman çaldıktan sonra albüm çıkarmak gibi bir hevese girmedim.
Renkli bir oyunculuk geçmişiniz var... Bu çeşitlilik nereden kaynaklanıyor?Bu benim maymun iştahlı oluşumdan kaynaklanıyor. 13 yıldır bu sektördeyim. Her proje geldiğinde sanki konservatuvar sınavına girecekmiş gibi heyecanlanırım. İş konusunda biraz fazla iştahlıyım. Yapmadığım iş yok; plasiyerlik de yaptım, markette de çalıştım, havuz kimyasalı da sattım, pazarlama da yaptım. Hayata erken atılmak, başka insanlarla olmak çok güzel bir şey... Tiyatro, sinema, dizi derken hayat akıyor ve bunun kesinlikle parayla alakası yok. Bu işi çok seviyorum. Farklı rollere bürünmek, farklı karakterleri canlandırmak beni çok geliştiriyor.
Tuba'dan Başkası Bu Role Yakışmaz
Tuba Büyüküstün'ün oynadığı 'Hasret' zor bir kadın. 'Cihan'ın da ona ilgisi var. İlerleyen bölümlerde aralarında bir şeyler olacak mı?'Hasret'in mahalledeki karşılığı 'Cihan' gibi duruyor. 'Cihan'ın 'Hasret'in babasıyla da arası çok iyi... Baba faktörü de devreye girince, "Tamam; Hasret'le Cihan arasında bir şeyler olur" diyoruz ama 'Murat' gibi biri benim de karşıma çıksa, benim de kafam karışır! 'Cihan' flörtöz bir tip, hayatında başka kadınlar da olabilir. Bundan sonraki gelişmeleri ben de merak ediyorum.
Tuba Büyüküstün'ün 'Hasret' rolüne uymadığı yönünde eleştiriler oldu...
Tuba çok güzel bir kız, ekrana çok yakışıyor. Ben bu dizide ondan başka birini hayal edemiyorum. "Onun yerine o güzellikte, o alımlılıkta kimi koyabiliriz?" diye düşünüyorum, kimseyi bulamıyorum. Bence Tuba işini çok iyi yapıyor.
Ezgi'nin Yarısı Kadar Olabilsem!
Ezgi Mola'yla altı yıldır süren bir beraberliğiniz var. Bunun sırrı nedir?Samimiyet, güven ve iyi insan olmak. Ezgi çok toparlayıcıdır.
Evliliğe giden bir süreçte misiniz?Evlilik neyi daha iyi kılıyor onu bilmiyorum. Çocuk yapmak gibi bir fikre sahip olursak, o zaman evleniriz. Çocukları çok seviyorum ama kendimi daha çocuk gibi hissediyorum.
Ezgi Mola'nın oyunculuğu sizce nasıl?Keşke onun yarısı kadar oyuncu olabilsem. Çok müthiş bir yetenek... Ondaki enerji, deli enerjisi! Benim onun kadar olmam çok zor. Beraber olduğum için söylemiyorum ama Ezgi, en beğenerek izlediğim kadın oyuncu.
Sabah Gazetesi/İlker Gezici